Arabic
وَحَدَّثَنَاهُ مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى، وَابْنُ، بَشَّارٍ قَالاَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ، عَنْ سُفْيَانَ، عَنْ مَنْصُورٍ، ح وَحَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا الأَشْجَعِيُّ، عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عُبَيْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ سُفْيَانَ الثَّوْرِيِّ، عَنِ الأَعْمَشِ، وَمَنْصُورٍ، عَنْ إِبْرَاهِيمَ، عَنْ هَمَّامٍ، عَنِ الْمِقْدَادِ، عَنِ النَّبِيِّ صلى الله عليه وسلم بِمِثْلِهِ .
وحدثناه محمد بن المثنى، وابن، بشار قالا حدثنا عبد الرحمن، عن سفيان، عن منصور، ح وحدثنا عثمان بن ابي شيبة، حدثنا الاشجعي، عبيد الله بن عبيد الرحمن عن سفيان الثوري، عن الاعمش، ومنصور، عن ابراهيم، عن همام، عن المقداد، عن النبي صلى الله عليه وسلم بمثله
Bengali
(…/...) মুহাম্মাদ ইবনুল মুসান্না ও ইবনু বাশশার, উসমান ইবনু আবূ শাইবাহ্ (রহঃ) মিকদাদ (রহঃ) এর সানাদে নবী সাল্লাল্লাহু আলাইহি ওয়াসাল্লাম হতে অবিকল হাদীস বর্ণনা করেছেন। (ইসলামিক ফাউন্ডেশন ৭২৩৫, ইসলামিক সেন্টার)
English
This hadith has been narrated on the authority of Miqdad through another chain of transmitters
French
Indonesian
Russian
Tamil
Turkish
{m-69} Bize bu hadîsi Muhammed b. Müsennâ ile ibni Beşşâr da rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Abdurrahman, Süfyân'dan, o da Mansur'dan naklen rivayet etti. H. Bize Osman b. Ebî Şeybe dahî rivayet etti. (Dediki): Bize Eşcaî Ubeydullah b. Ubeydirrahman, Süfyan-ı Sevrî'den, o da A'meş ile. Mansur'dan, onlar da ibrahim'den, o da Hemmâm'dan, o da Mikdâd'dan, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen bu hadîsin mislini rivayet etti. izah: Bu rivayetleri Buhârî «Kitâbu'l-Edeb» ile «Kitâbu'ş-Şehâdât»'da; Ebû Dâvud ile ibni Mâce «Kitâbu'l-Edeb»'de tahric etmişlerdir. «Arkadaşının boğazını kesti.» Ve: «Adamın belini kestiniz.» tâbirleri birer istiare olup, adamı helak ettiniz mânâsında kullanılmışlardır. Görülüyor ki, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir adam mutlaka medhedilecekse, onun hakkında kat'î bir şey söylemeyip, zannederim şöyledir ve ben Allah'a karşı kimseyi tezkiye edemem gibi sözler söylemesini emir buyurmuştur. Halbuki gerek Sahihi Buhârî 'de, gerekse Müslim'in Sahîh'inde yüz'e karşı medhin caiz olduğunu bildiren birçok sahih hadîsler vârid olmuştur. Ulemâ bunların aralarını bulmuş, yüz'e karşı medhin yasak edilmesini, pek ziyâde ileri gidildiği veya memdûhu kendini beğenmek gibi bir fitneye düşüreceğinden korkulduğu surete hamletmişlerdir. Aklı başında, takvası yerinde olup, şımaracağından korkulmayan kimse ise, fazla ileri gitmemek şartıyla yüzüne karşı medhedilebilir. Ulemâ'dan bazıları Hz. Mikdâd rivayetini zahirî mânâsı üzere kabul etmişlerdir. Nitekim Hz. Mikdâd'a muvâfakatla meddah'ın yüzüne toprak saçanlar olmuştur. Diğer bir takım ulema'ya göre, bundan murad: Meddahlara bir şey vermeyin, onları haybete uğratın, demektir
Urdu
سفیان ثوری نے منصور اور اعمش سے ، انھوں نے ابراہیم سے ، انھوں نے ہمام سے ، انھوں نے حضرت مقداد رضی اللہ تعالیٰ عنہ سے اور انھوں نے نبی کریم صلی اللہ علیہ وسلم سے اسی ( حدیث ) کے مانند روایت کی ۔