Arabic

حَدَّثَنَاهُ عُثْمَانُ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا جَرِيرٌ، عَنْ سُهَيْلٍ، عَنْ أَبِيهِ، أَوْ عَنِ ابْنِ أَبِي، سَعِيدٍ عَنْ أَبِي سَعِيدٍ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِمِثْلِ حَدِيثِ بِشْرٍ وَعَبْدِ الْعَزِيزِ ‏.‏
حدثناه عثمان بن ابي شيبة، حدثنا جرير، عن سهيل، عن ابيه، او عن ابن ابي، سعيد عن ابي سعيد، قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم بمثل حديث بشر وعبد العزيز

Bengali

(…/...) উসমান ইবনু আবূ শাইবাহ (রহঃ) ..... আবু সাঈদ আল খুদরী (রাযিঃ) এর সানাদে রসূলুল্লাহ সাল্লাল্লাহু আলাইহি ওয়াসাল্লাম হতে বিশর ও ‘আবদুল আযীয এর অবিকল হাদীস বর্ণনা করেছেন। (ইসলামিক ফাউন্ডেশন ৭২২৪, ইসলামিক সেন্টার)

English

Abu Said al-Khudri reported Allah's Messenger (ﷺ) a hadith like this through another chain of transmitters

French

Indonesian

Russian

Tamil

Turkish

{M-59} Bize bu hadisi Osman b. Ebî Şeybe rivayet etti. (Dediki): Bize Cerir, Süheyl'den, o da babasıyla ibni Ebî Saîd'den, o da Ebû Saîd'den naklen rivayet etti. (Demişki): Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdular... Râvi Bişr ile Abdû'l-Aziz'im hadîsi gibi rivayette bulunmuşlardır. izah: Ebû Hureyre rivayetini Buhârî «Kitâbu Bed-il-Halk»'da tahric etmiştir. Tesâüb: Esnemektir. Bunun şeytandan olması çene adalelerine dolan buharlardan neş'et ettiği ve nefse ağırlık, gaflet ve tenbellik verdiği içindir. Bütün bunlar şeytan vasıtasıyle olur. Zira nefse şehvetlerini zinetli gösteren odur. Bundan dolayı esnemek şeytana izafe edilmiştir. Esnemenin mümkün olduğu kadar önüne geçmek, ona sebep olan şeylerden sakınmakla olur. Esnemeye sebep yenilen, içilen şeylerle mideyi fazla doldurmaktır. Esnemeye tamamiyle mâni olmak elde değilse de, esnerken elle ağzı kapamak mümkündür. Onun için de emir buyurulmuştur. Bundan murad; şeytanın arzusuna manî olmaktır. Çünkü şeytan esneyen insanın suratını çirkinleştirmeye ve ağzından içeriye girmeye çalışır

Urdu

جریر نے سہیل سے ، انھوں نے اپنے والد اور حضرت ابوسعید رضی اللہ تعالیٰ عنہ کے بیٹے سے ، انھوں نے حضرت ابو سعید رضی اللہ تعالیٰ عنہ سے روایت کی ، انھوں نے کہا : رسول اللہ صلی اللہ علیہ وسلم نے فرمایا ۔ ( آگے ) بشراور عبدالعزیز کی حدیث کے مانند ۔