Arabic
وَحَدَّثَنَاهُ ابْنُ أَبِي عُمَرَ، حَدَّثَنَا سُفْيَانُ، حَدَّثَنَا الصَّدُوقُ الأَمِينُ الْوَلِيدُ بْنُ حَرْبٍ، بِهَذَا الإِسْنَادِ .
وحدثناه ابن ابي عمر، حدثنا سفيان، حدثنا الصدوق الامين الوليد بن حرب، بهذا الاسناد
Bengali
ইবনু আবু উমার (রহঃ) ..... সত্যবাদী, বিশ্বস্ত ব্যক্তি ওয়ালীদ ইবনু হারব থেকে এ সূত্রে অবিকল হাদীস বর্ণনা করেছেন। (ইসলামিক ফাউন্ডেশন ৭২১০, ইসলামিক সেন্টার)
English
Abu Sufyan reported like that as as-Saduq al-Amin al-Walid b. Harb narrated with the same chain of transmitters
French
Indonesian
Russian
Tamil
Turkish
{M-48-3} Bize bu hadîsi ibni Ebî Ömer de rivayet etti. (Dediki): Bize Süfyan rivayet etti. (Dediki): Bize doğru söyleyen emniyetli Velid b. Harb bu isnadla rivayette bulundu. izah: Bu hadîsi Buhârî Kitâbu'r-Rikâk'da tahric etmiştir. Hadîsin ilk rivayetinden murad: «Benim şerik vesâireye ihtiyacım yoktur. Bir kimse bir şeyi hem benim için, hem başkası için yaparsa, ben onu kabul etmem. Benimle birlikte o işe kimi ortak yaptıysa, ona bırakırım,» demektir. Yâni: Riya için yapılan amel bâtıldır. Sevabı yoktur. Sahibi günahkâr olur. Diğer rivayetlerden murad: -Bir kimse bir işi başkaları işitsinler de onu takdir etsinler diye yaparsa Allah Teâlâ da kıyamet gününde onun bu hâlini mahşer halkına işittirir ve kendisini rezil rüsvay eder, demektir. Süm'a ile riya aynı mânâya gelirler. Dinen ikisi de yasak edilmiştir. Bu rivayetlere muhtelif mânâlar verilmiştir. Bâzıları: «Bir kimse başkalarının kusurlarını duyarak onları etrafa yayarsa Allah da onun kusurlarını meydana çıkarır.» demiş. Bir takımları: «Allah ona sevablarmı gösterir. Fakat kendisine hasret ve üzüntü olsun diye vermez.» mütalâasında bulunmuş. Daha başkaları: «Bir kimse yaptığı işle onu insanların işitmesini kastederse, Allah insanlara işittirir. Ve o işten kazancı da yalnız bu olur.» demişlerdir
Urdu
اور یہی حدیث ہمیں ابن ابی عمر نے بیان کی کہا : ہمیں سفیان نے حدیث بیان کی کہا : ہمیں سچے امانتدار شخص ولید بن حرب نے اسی سند کے ساتھ روایت کی ۔