Arabic

وَحَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ مُوسَى الأَنْصَارِيُّ، حَدَّثَنَا أَنَسُ بْنُ عِيَاضٍ، حَدَّثَنِي عُبَيْدُ اللَّهِ، بِهَذَا الإِسْنَادِ ‏.‏ مِثْلَهُ غَيْرَ أَنَّهُ قَالَ فَاسْتَقَوْا مِنْ بِئَارِهَا وَاعْتَجَنُوا بِهِ ‏.‏
وحدثنا اسحاق بن موسى الانصاري، حدثنا انس بن عياض، حدثني عبيد الله، بهذا الاسناد . مثله غير انه قال فاستقوا من بيارها واعتجنوا به

Bengali

(…/...) ইসহাক ইবনু মূসা আল আনসারী (রহঃ) .... উবাইদুল্লাহ (রহঃ) হতে এ সূত্রে অবিকল হাদিস বর্ণনা করেছেন তবে এতে فَاسْتَقَوْا مِنْ آبَارِهَا وَعَجَنُوا بِهِ এর পরিবর্তে فَاسْتَقَوْا مِنْ بِئَارِهَا وَاعْتَجَنُوا بِهِকথাটি বর্ণিত রয়েছে। (ইসলামিক ফাউন্ডেশন ৭১৯৭, ইসলামিক সেন্টার)

English

This hadith has been narrated on the authority of 'Abdullah with the same chain of transmitters but with a slight variation of wording

French

Indonesian

Russian

Tamil

Turkish

{m-40} Bize ishak b. Musa EI-Ensârî de rivayet etti. (Dediki): Bize Enes b. İyâd rivayet etti. (Dediki): Bana Ubeydullah bu isnadla bu hadîsin mislini rivayet etti. Şu kadar var ki o: «Kuyularından su çektiler de onunla hamur kardılar.» demiştir. izah: Bu rivayetleri Buhâri «Kitâbu's-Salât» ile «Kitâbu'l-Enbiya»'da tahric etmiştir. Hicr: Semûd kavminin yaşadığı yerlerdir. Ki Şam'la Medine arasına düşer. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ordusuyla Tebûk gazasına giderken buradan geçmiş ve Allah'ın hışmına uğrayarak helak olan bu kavmin memleketine uğramayı ashabına yasak etmiş, oraya girerlerse ağlayarak girmelerine müsaade buyurmuştu. Semûd kavmi Salih (Aleyhısselâm)'ın ümmetidir. Bunlar Hz. Sâlih'e isyanları sebebiyle Allah'ın gazabına uğrayarak helak olmuşlardı. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Ümmetinin de bu yere girerlerse bir musibete duçar olurlar endişesiyle oraya girmelerini yasak etmiş, mutlaka girmek icab ediyorsa ağlamalarını emir buyurmuştu. Bunun sebebi ağlamanın düşünüp ibret almaya müncer olmasıdır. Ağlamayı emir âdeta ibret almayı emir gibidir. Böyle bir kavmin yurtlarından geçerken onların hallerini düşünmemek ve ibret almamak ihmalkârlık hususunda onlara benzemek olur. Ve sonuçta kalb katılaşır, onların amellerini işleyerek akıbetlerine uğramak mümkündür. Bu hadîsler murakabeye zâlimler diyarından geçerken, onlardan ibret almaya teşvik etmektedirler. Nitekim Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Müzdelife'den Mîna'ya dönen hacıların Muhassir vadisinden geçerken sür'atle yürümelerini emir buyurmuştu. Çünkü Ashabı Fil denilen Ebrehe ordusu burada helak edilmişti. Binâenaleyh böyle yerlerden geçerken murakabeye ve tefekküre dalarak, Allah'ın hışmından korkmak, ağlamak ve orada helak olanlardan ibret alarak Allah'a sığınmak icab eder. Hadîs-i şerifte bundan başka şu fâideîer vardır : 1- Hicr kuyularının sularını kullanmak memnudur. Bundan yalnız deve kuyusu müstesnadır. 2- Bu kuyuların suyu ile karılan hamur hayvanlara yedîrilir. 3- insana menedilen bir yiyecek hayvana yem olarak verilebilir. 4- Zâlimlerin su kuyularından kaçınmalı, sulehamn kuyularından su alarak teberrük etmelidir

Urdu

انس بن عیاض نے کہا : مجھے عبید اللہ نے اسی سند کے ساتھ اسی کے مانند روایت کی ، مگر انھوں نے ( الفاظ کی تبدیلی سے ) کہا : فاستقوا من بئارها واعتجنوا به ( معنی میں کوئی فرق نہیں ۔)