Arabic
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى بْنِ أَبِي عُمَرَ الْمَكِّيُّ، وَبِشْرُ بْنُ الْحَكَمِ، قَالاَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ، - وَهُوَ ابْنُ مُحَمَّدٍ - الدَّرَاوَرْدِيُّ عَنْ يَزِيدَ بْنِ الْهَادِ، عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِبْرَاهِيمَ، عَنْ عَامِرِ بْنِ سَعْدٍ، عَنِ الْعَبَّاسِ بْنِ عَبْدِ الْمُطَّلِبِ، أَنَّهُ سَمِعَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ " ذَاقَ طَعْمَ الإِيمَانِ مَنْ رَضِيَ بِاللَّهِ رَبًّا وَبِالإِسْلاَمِ دِينًا وَبِمُحَمَّدٍ رَسُولاً "
حدثنا محمد بن يحيى بن ابي عمر المكي، وبشر بن الحكم، قالا حدثنا عبد العزيز، - وهو ابن محمد - الدراوردي عن يزيد بن الهاد، عن محمد بن ابراهيم، عن عامر بن سعد، عن العباس بن عبد المطلب، انه سمع رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول " ذاق طعم الايمان من رضي بالله ربا وبالاسلام دينا وبمحمد رسولا
Bengali
মুহাম্মাদ ইবনু ইয়াহইয়া আবূ উমার আল মাক্কী ও বিশ্বর ইবনু হাকাম (রহঃ) ..... আব্বাস ইবনু আবদুল মুত্তালিব (রাযিঃ) হতে বর্ণিত। তিনি রাসূলুল্লাহ সাল্লাল্লাহু আলাইহি ওয়া সাল্লাম কে বলতে শুনেছেনঃ সে ব্যক্তি ঈমানের স্বাদ পেয়েছে, যে রব হিসেবে আল্লাহকে, দীন হিসেবে ইসলামকে এবং রাসূল হিসেবে মুহাম্মাদ সাল্লাল্লাহু আলাইহি ওয়া সাল্লাম কে সন্তুষ্ট চিত্তে স্বীকার করেছে। (ইসলামিক ফাউন্ডেশনঃ ৫৮, ইসলামিক সেন্টারঃ)
English
It is narrated on the authority of 'Abbas b. 'Abdul-Muttalib that he heard the Messenger of Allah saying:He has found the taste of faith (iman) who is content with Allah as his Lord, with Islam as his religion (code of life) and with Muhammad (ﷺ) as his Prophet
French
Indonesian
Telah menceritakan kepada kami [Muhammad bin Yahya bin Abu Umar al-Makki] dan [Bisyr bin al-Hakam] keduanya berkata, telah menceritakan kepada kami [Abdul Aziz] -yaitu Ibnu Muhammad ad-Darawardi- dari [Yazid bin al-Had] dari [Muhammad bin Ibrahim] dari [Amir bin Sa'ad] dari [al-Abbas bin Abdul Muththalib] bahwa dia mendengar Rasulullah shallallahu 'alaihi wasallam bersabda: "Orang yang ridla dengan Allah sebagai Rabb dan Islam sebagai agama serta Muhammad sebagai Rasul, maka dia telah merasakan nikmatnya iman
Russian
Сообщается со слов аль-‘Аббаса ибн ‘Абдульмутталиба о том, что он слышал, как Посланник Аллаха ﷺ говорил: «Вкус веры ощутит тот, кто будет доволен Аллахом, как Господом, исламом как религией и Мухаммадом как посланником»
Tamil
அல்லாஹ்வின் தூதர் (ஸல்) அவர்கள் கூறினார்கள்: யார் அல்லாஹ்வை இறைவனாகவும் இஸ்லாத்தை மார்க்கமாகவும் முஹம்மத் (ஸல்) அவர்களை இறைத்தூதராகவும் மன நிறைவோடு ஏற்றுக்கொண்டாரோ அவர் இறை நம்பிக்கையின் சுவையை அடைந்துவிட்டார். இதை அப்பாஸ் பின் அப்தில் முத்தலிப் (ரலி) அவர்கள் அறிவிக்கிறார்கள். இந்த ஹதீஸ் இரு அறிவிப்பாளர்தொடர்களில் வந்துள்ளது. அத்தியாயம் :
Turkish
Bize Muhammed b. Yahya b. Ebi Ömer el-Mekki ve Bişr b. Hakem tahdis edip dediler ki. Bize Abdülaziz —ki İbni Muhammed ed-Deraverdi'dir— Yezid b. el-ilad'dan, o da, Muhammed b. İbrahim'den, o da Amir b. Sa'd'dan, o da Abbas b. Abdulmuttalib'den rivayete göre o Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i şöyle buyururken dinlemiştir: "Rab olarak Allah'a, din olarak İslam'a, Resul olarak Muhammed'e razı olan kimse imanın tadını almış olur. " Diğer Tahric: Tirmizi, 2623; Tuhfetu'l-Eşraf, 5127 NEVEVİ ŞERHİ: " ... İmanın tadını alır." et-Tahrir sahibi (rahimehullah) dedi ki: Bir şeye razı oldum, ona kanaat getirdim, onunla yetindim, onunla birlikte başkasını istemiyorum demektir. Buna göre hadisin anlamı, yüce Allah'tan başkasını istemezse, İslam yolundan başka bir yolda yürümezse, Muhammed (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in şeriatına uygun olmayan yolu izlemezse demek olur. Şüphesiz bu nitelikte olan bir kimsenin kalbine imanın tadı ulaşır ve böyle bir kişi de onun tadını almış olur. Kadı Iyaz (rahimehullah) dedi ki: Hadisin anlamı şudur: Böylesinin imanı sahih olur, o iman ile nefsi rahat ve huzur bulur, o iman onun içinde iyice yer etmiş olur çünkü onun sözü geçenlere razı olması Allah'ı tanımasının sabit, basiretinin derinlikli olduğuna, imanın kalbinin içine kadar karıştığına bir delildir. Çünkü bir işe razı olana o iş kolay gelir. Müminin de kalbine iman girecek olursa yüce Allah'a itaatler ona kolay gelir ve onlardan lezzet alır. Allah en iyi bilendir. İsnatta "ed-Oeraverdi" de bulunmaktadır ki ona dair açıklama Mukaddime'de geçmiştir. Bu senedde Yezid b. Abdullah b. el-Had de vardır. O da Yezid b. Abdullah b. Usame b. el-Had' dır. Muhaddisler "el-Had" ismini bu şekilde ye'siz olarak söylerler ama Arap dilbilginlerine göre tercih edilen -bu ve benzeri isimlerde- ya'lı olmasıdır. "eı-Asi" ve "İbn Ebu'l-Mevali" isimlerinde olduğu gibi. Allah en iyi bilendir. Bu hadis Müslim (rahimehullah)'ın tek başına rivayet ettiği hadislerden olup, bunu Buhari (rahimehullah) Sahihinde rivayet etmemiştir. A.DAVUDOĞLU AÇIKLAMASI: Bu hadîsi yalnız Müslim rivayet etmiştir. et-Tahrir» namın-daki Müslim şerhinde beyan olunduğuna göre; bir şeye razı oldum, demek: «Ona kanaat ettim; onunla iktifa ederek başkasını istemedim» ma'nasına gelir. O halde hadîsin ma'nası: «Allahdan başka ilah aramayan İslam yolundan başka bir yola girmeyip yalnız Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in şeriatına uygun olan yolu tutan kimsenin kalbinde imanın halis lezzeti yer eder ve onun tadını duyar.» demek olur. Kaadi İyad'a göre hadîsin ma'nası: «Böyle bir kimsenin imanı sahih, nefsi mutmain, içi rahat olur» demektir. Çünkü onun mezkur şeylere razı olması, onlar hakkındaki bilgisinin sabit, basiretinin nafiz ve kalbinin mutmain olduğuna delildir. Zira bir kimse bir şeye razı olursa o iş ona kolay ve lezzetli gelir. Kalbine iman" girmiş bulunan mü'min de öyledir. Allah'a ibadetlerini yapmak ona kolay ve lezzetli gelir
Urdu
حضرت عباس بن عبدالمطلب رضی اللہ عنہ بیان کرتے ہیں کہ انہوں نے رسول اللہ ﷺ سے سنا ، آپ فرما رہے تھے : ’’اس شخص نے ایمان کا مزہ چکھ لیا جو اللہ کے رب ، اسلام کو دین اور محمدﷺ کے رسول ہونے پر ( دل سے ) راضی ہو گیا ۔ ‘ ‘