Arabic
حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ، حَدَّثَنَا رِشْدِينُ بْنُ سَعْدٍ، عَنْ عَمْرِو بْنِ الْحَارِثِ، عَنْ دَرَّاجٍ، عَنْ أَبِي الْهَيْثَمِ، عَنْ أَبِي سَعِيدٍ، عَنْ رَسُولِ اللَّهِ ـ صلى الله عليه وسلم ـ قَالَ " إِذَا رَأَيْتُمُ الرَّجُلَ يَعْتَادُ الْمَسَاجِدَ فَاشْهَدُوا لَهُ بِالإِيمَانِ قَالَ اللَّهُ تَعَالَى {إِنَّمَا يَعْمُرُ مَسَاجِدَ اللَّهِ مَنْ آمَنَ بِاللَّهِ} الآيَةَ .
حدثنا ابو كريب، حدثنا رشدين بن سعد، عن عمرو بن الحارث، عن دراج، عن ابي الهيثم، عن ابي سعيد، عن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال " اذا رايتم الرجل يعتاد المساجد فاشهدوا له بالايمان قال الله تعالى {انما يعمر مساجد الله من امن بالله} الاية
Bengali
। আবূ সাঈদ (রাঃ) থেকে বর্ণিত। রাসূলুল্লাহ সাল্লাল্লাহু আলাইহি ওয়াসাল্লাম আলাইহি ওয়াসাল্লাম বলেনঃ তোমরা কোন ব্যাক্তিকে মসজিদে যাতায়াত করতে দেখলে তার ঈমানের পক্ষে সাক্ষ্য দিও। মহান আল্লাহ বলেনঃ তারাই তো আল্লাহ্র মাসজিদসমূহের রক্ষণাবেক্ষণ করে যারা আল্লাহ্র উপর ঈমান আনে (সূরাহ তওবা: ১৮)।
English
It was narrated from Abu Sa'eed that:The Messenger of Allah said: "If you see a man frequenting the mosques, then bear witness to his faith. Allah says: 'The mosques of Allah shall be maintained only by those who believe in Allah and the Last Day. [At-Taubah:]
Indonesian
Telah menceritakan kepada kami [Abu Kuraib] berkata, telah menceritakan kepada kami [Risydin bin Sa'd] dari ['Amru Ibnul Harits] dari [Darraj] dari [Abu Al Haitsam] dari [Abu Sa'id] dari Rasulullah shallallahu 'alaihi wasallam, beliau bersabda: "Jika engkau melihat seorang laki-laki selalu mendatangi masjid, maka bersaksilah bahwa ia seorang yang beriman, Allah Ta'ala berfirman; '(Hanya yang memakmurkan masjid-masjid Allah ialah orang-orang yang beriman kepada Allah)
Turkish
Ebu Saiıl-i Hudri (r.a.)'den şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki : «Siz, adamın mescidlere gidip gelmeyi itiyad haline getirdiğini bildiğiniz (veya) gördüğünüz zaman, onun imanlı olduğuna şahitlik ediniz. Allah Teala; -Şüphesiz Allah'ın mescidlerini ancak Allah'a inan edenler imar ederler.' [Tevbe 18] buyurmuştur.» AÇIKLAMA : Bu hadisi Tirmizi de rivayet ederek hasen olduğunu söylemiştir. Ayetteki 'İmaret' kelimesiyle kastedilen mana hususunda alimler iki görüş rivayet etmişlerdir: Bunlardan bir kısmı: İmaretten maksad, ma'lum olan manadır. Yani mescidleri yapmak, binayı sağlamlaştırmak, onarmak, yıkıldığı zaman yeniden yapmaktır. Kafir kişi bundan men edilir. Hatta bir mescid yapılmasını vasiyet etse bu vasiyeti kabul edilmeyecektir, demişlerdir. İkinci kavle göre imaret'ten maksad mescide girmek ve orada oturmaktır. İmaret, iki kavle göre de mu'minin şanıdır. Özellikle mescidleri ibadetIe ve kılınan cemaat namazlarıyla canlandırmak, en büyük manevi imarettir. Mescidlere namaz için gidip gelmeyi alışkanlık haline getirerek sık sık girip çıkan kimsenin bu hali, mu'min olmasının alametidir. Bunun için de hadiste böyle adamın imanlı oluşuna şehadet ediImesi emrediImiştir. Şehadetten maksad, böyle adamın mu'min olduğunu dille söylemek mi yoksa kalben itikad etmek midir? Sindi'nin beyanına göre Tiy i: ''' ... Şehadet ediniz ... " emrinin manası: Adamın imanlı olduğuna kesinlikle hükmedin. Çünkü şehadet, kalbteki kanaat ve inanca uygun olarak dille kesin söz söylemektir,' demiştir. Sindi: Tıybi'nin yorumu, hadisin sonunda, hadisin hükmünü te'yid mahiyetinde okunan ayette uygun olan yegane yorumdur. Ancak şöyle hir sorun var: Buhari ve Müslim'in rivayet ettikleri bir hadise göre; Sa'd (r.a.) bir adam hakkında: 'Şüphesiz bu adam mu'mindir.' deyince Nebi (s.a.v.) : "Veya müslümandır." buyurmuştur. Bu hadis, kimsenin imanlı olmasına kesinlikle hükmetmenin nehyine delalet eder. Bu soruna şöyle cevap verilebilir: Sa'd (r.a.)'ın hadisinde bahsi geçen adam, mescidlere müdavim değil idi. Bu sebeple onun imanına kesinlikle hükmedilmemesi arzulanmıştır. Mescide müdavim kimsenin ise imanlı olmasına Ebu Said (r.a.)'in hadisi gereğince hükmedilmelidir. Mezkur problem şöyle de çözülebilir: Ebu Said (r.a.)'ın hadisindeki imandan maksad, İslamiyettir, teslim olmaktır. Yani mescidlere devam eden kimsenin müslüman olmasına hükmedilir. Ama içindeki inancın gerçek mahiyetini ancak Allah bilir. Fçıkat bu çözüm şekline şöyle itiraz edilebilir: Kişinin müslümanlığına hükmetmek için mescidlere, devam etmesine ihtiyaç yoktur. Çünkü mescidlere müdavim olsun olmasın: 'Ben Müslümanım' diyen herkesin müslümanlığına hükmedilir. En uygun yorum şekli, hadisteki şehadetten maksadın mescidlere müdavim olan kişinin imanlı olduğuna kanaat edip itikad etmek olduğuna dair olan yorumdur
Urdu
ابو سعید خدری رضی اللہ عنہ کہتے ہیں کہ رسول اللہ صلی اللہ علیہ وسلم نے فرمایا: جب تم کسی شخص کو مسجد میں ( نماز کے لیے ) پابندی سے آتے جاتے دیکھو تو اس کے ایمان کی شہادت دو ، اللہ تعالیٰ نے فرمایا: «إنما يعمر مساجد الله من آمن بالله» اللہ کی مسجدوں کو وہی لوگ آباد کرتے ہیں جو اللہ اور آخرت کے دن پہ ایمان رکھتے ہیں ( سورة التوبة: ۱۸ ) ۔