Arabic
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى، حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ، حَدَّثَنَا شَرِيكٌ، عَنْ سِمَاكِ بْنِ حَرْبٍ، عَنْ جَابِرِ بْنِ سَمُرَةَ، قَالَ كَانَ بِلاَلٌ لاَ يُؤَخِّرُ الأَذَانَ عَنِ الْوَقْتِ وَرُبُّمَا أَخَّرَ الإِقَامَةَ شَيْئًا .
حدثنا محمد بن المثنى، حدثنا ابو داود، حدثنا شريك، عن سماك بن حرب، عن جابر بن سمرة، قال كان بلال لا يوخر الاذان عن الوقت وربما اخر الاقامة شييا
Bengali
। জাবির ইবনু সামুরা (রাঃ) থেকে বর্ণিত। তিনি বলেন, ওয়াক্ত হলে বিলাল কখনো আযান দিতে বিলম্ব করতেন না। তবে তিনি কখনো ইকামতে কিছুটা বিলম্ব করতেন।
English
It was narrated that Jabir bin Samurah said:"Bilal did not delay the Adhan from its proper time, but he sometimes delayed the Iqamah a little
Indonesian
Telah menceritakan kepada kami [Muhammad bin Al Mutsanna] berkata, telah menceritakan kepada kami [Abu Dawud] berkata, telah menceritakan kepada kami [Syarik] dari [Simak bin Harb] dari [Jabir bin Samurah] ia berkata; "Bilal adalah orang yang tidak mengakhirkan adzan dari waktunya, dan terkadang dia mengakhirkan iqamah beberapa saat
Turkish
Cabir bin Semure (r.a.)'den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Bilal (r.a.), ezanı vakitten hiç geciktirmezdi. İkameti bazen biraz geciktirirdi." Tahric: Cabir bin Semure (r.a.)'in hadisini Müslim, Tirmizi, Ebu Davud, El-Hakim ve Beyhaki de rivayet etmişlerdir. AÇIKLAMA : "'Ebu Davud'un rivayeti şöyledir: ''Bilal (r.a.) (namaz vakti girince) ezan okurdu, sonra mühlet verirdi. Nebi (s.a.v.)'in (hücreden) çıktığını görünce kamet ederdi. Tirmizi, de Ebu Davud'un rivayetine benzer bir lafızIa rivayette bulunduktan sonra, Cabir r.a.'in hadisinin hasen olduğunu söylemiştir. El-Menhel yazarı 'Müezzin imamı bekler babı'nda rivayet olunan Cabir (r.a.)'in hadisini açıklarken şöyle der: "Hadis, ezan ile kamet arasında bir süre beklenmesinin meşruluğuna delalet eder. Çünkü, ara verilmemesi halinde cemaatla namaz kılmak isteyenlerin çoğu cemaatı kaçırır. Bilhassa kaldığı yer camiye uzak olan kimseler, cemaate yetişemez. Bu nedenle kameti tehir etmek, hayır ve takva yolunda bir nevi yardımlaşmadır. Verilecek ara miktarı Tirmizi ve Hakiın'in Cabir (r.a.)'den rivayet ettikleri şu mealdeki hadiste tesbit edilmiştir. 'Nebi (s.a.v.), Bilal (r.a.)'e: "Ezanın ile kametin arasında yemek yiyenin, yemeğini yiyebileceği; su içenin suyunu içebileceği; abdesti sıkışık olanın kaza-i hacet edebileceği bir süre miktarınca ara ver.'' buyurmuştur.' El-Hafız, el-Fetih'te: 'Bu hadisin isnadı zayıf olmakla beraber, Ebu Hureyre (r.a.)'in hadisinden ve Selman (r.a.)'ın hadisinden şahidi vardır. Bu iki hadisi Ebu'ş-Şeyh tahric etmiştir. Ubeyy bin Ka'b'ın bir hadisi de şahit durumundadır. Fakat hepsi zayıftır. İbn-i Battal: Ezan ile kamet arasındaki bekleme süresinin her hangi bir sınırı yoktur. Bekleme süresi, vaktin girişinin temkini ve cemaatın toplanması kadardır, demiştir' der. EI-Fıkh Ale'l-Mezahib'de ezan ile kamet arasındaki bekleme hakkında şu bilgi verilmektedir: Hanefi ve Şafii alimlerine göre ezan okunduktan sonra, daimi cemaat toplanıncaya kadar müezzin oturmalıdır. Vaktin faziletini korumakla beraber cemaat toplanınca kamet etmelidir. Akşam namazı, bundan müstesnadır. Çünkü akşam ezanı ile kamet arasında kısa bir ara vermelidir. Maliki mezhebine göre ilk vaktin faziletini korumak esastır. Ezan okunduktan sonra farzdan önce kılınması emrolunan sünneL kılındıktan sonra, gelecek cemaat beklenmeden namaz kılınmalıdır. Yalnız öğle namazında istİva gölgesinden başka kişinin gölgesi, kendisinin boyunun dörtte biri kadar uzanınca kamet edilmelidir. Şiddetli sıcakta. bu sürenin vaktin yarısı kadar uzatılması menduptur. Tek başına namaz kılan ile mevcut cemaattan başka kimsenin gelmesi beklenmediğinde, farz'dan önceki sünnet kılınır kılınmaz derhal kamet edilmelidir. Hanbeli mezhebine göre ezandan sonra sıkışık olanın, abdestini bozacak; abdest almak isteyenin, abdestini tamamlayacak ve bunların, iki rek'at namaz kılacak süre kadar beklenip kamet edilmesi menduptur. Akşam namazında ezan ile kamet arasında. kısa bir ara verilmesi menduptur.' HADİSİN FIKIH YÖNÜ : 1- Namaz vaktinin girdiği anlaşılınca, ezan derhal okunmalıdır. 2- Kameti bir miktar tehir etmelidir. Tehir süresi hususundaki tafsilat yukarıda geçti
Urdu
جابر بن سمرہ رضی اللہ عنہ کہتے ہیں کہ بلال رضی اللہ عنہ اذان وقت سے مؤخر نہ کرتے، اور اقامت کبھی کبھی کچھ مؤخر کر دیتے ۱؎۔