Arabic
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ، حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ، عَنْ شُعْبَةَ، عَنْ سِمَاكِ بْنِ حَرْبٍ، عَنْ جَابِرِ بْنِ سَمُرَةَ، أَنَّ النَّبِيَّ ـ صلى الله عليه وسلم ـ كَانَ يُصَلِّي الظُّهْرَ إِذَا دَحَضَتِ الشَّمْسُ .
حدثنا محمد بن بشار، حدثنا يحيى بن سعيد، عن شعبة، عن سماك بن حرب، عن جابر بن سمرة، ان النبي صلى الله عليه وسلم كان يصلي الظهر اذا دحضت الشمس
Bengali
। জাবির ইবনু সামুরা (রাঃ) থেকে বর্ণিত। নবী সাল্লাল্লাহু আলাইহি ওয়াসাল্লাম (পশ্চিমাকাশে) সূর্য ঢলে পড়ার পর যোহরের সালাত আদায় করতেন।
English
It was narrated from Jabir bin Samurah that:The Prophet used to pray Zuhr when the sun had passed its zenith
Indonesian
Telah menceritakan kepada kami [Muhammad bin Basysyar] berkata, telah menceritakan kepada kami [Yahya bin Sa'id] dari [Syu'bah] dari [Simak bin Harb] dari [Jabir bin Samurah] bahwa Nabi shallallahu 'alaihi wasallam menunaikan shalat zhuhur ketika matahari telah bergeser ke barat
Turkish
Cabir bin Semure (r.a.)'den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) öğle namazını güneş (gök ortasından batıya) kaydığı zaman kılardı. Diğer tahric: Ahmed, Müslim ve Ebu Davud AÇIKLAMA : Ebu Davud'un rivayetinde: "Güneş gök ortasından zail olunca Bilal öğle ezanını okurdu.'' denilmiştir. İki rivayetin ifade ettiği mana aynıdır. Dahd: Hadiste geçen ve bu mastardan türeme 'Dahat, fi'linin asıl manası kaymaktır. Burada maksat güneşin gök ortasından zail olması ve batıya doğru kaymasıdır. Güneşin kaydığı ve öğle vaktinin girdiğini anlamak için henüz güneş gök ortasına varmadan önce düzgün bir yere bir çubuk dikilir ve gölgesinin ucuna işaret konur. Gölge kısaldıkça henüz güneşin gök ortasına varmadığı anlaşılır. Gölge kısalması durduğu an güneş gök ortasına varmış olur. Bu ana 'İstiva, zamanı denir ve bu andaki gölgeye de 'İstiva, gölgesi denir. Bu andaki gölgenin ucunu işaretlemelidir. Çünkü o gölge ikindi namazı vaktinin hesaplanmasında lazım olur. Durgun olan gölge uzamaya başlayınca Güneş'in gök ortasından batıya doğru kaydığı anlaşılmış olur. İşte o zaman öğle vakti girmiş olur. O çubuğun gölgesi gittikçe uzar. Nihayet istiva gölgesinden başka. çubuğun gölgesi, çubuğun boyu kadar uzayınca öğle namazının vakti sona ermiş olur. Nevevi: Bu hadis, öğle namazını ilk vaktinde kılmanın müstahablığına delalet eder. Şafii ve cumhurun kavli de budur, demiştir. El-Ayni ise: Hadis, öğle namazının, ilk vaktinde kılınmasının müstahablığına delalet etmez. Çünkü hava serinleyinceye kadar öğle namazını geciktirerek kılan kişi de bu hadis gereğince güneşin zevalinden sonra namaz kılmış denilebilir, demiştir
Urdu
جابر بن سمرہ رضی اللہ عنہ سے روایت ہے کہ نبی اکرم صلی اللہ علیہ وسلم ظہر اس وقت پڑھتے تھے جب سورج ڈھل جاتا۔