Arabic
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ أَبَانَ الْبَلْخِيُّ، حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ، أَنْبَأَنَا إِسْرَائِيلُ، عَنْ عَمْرِو بْنِ خَالِدٍ، عَنْ زَيْدِ بْنِ عَلِيٍّ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ جَدِّهِ، عَنْ عَلِيِّ بْنِ أَبِي طَالِبٍ، قَالَ انْكَسَرَتْ إِحْدَى زَنْدَىَّ فَسَأَلْتُ النَّبِيَّ ـ صلى الله عليه وسلم ـ فَأَمَرَنِي أَنْ أَمْسَحَ عَلَى الْجَبَائِرِ . قَالَ أَبُو الْحَسَنِ بْنُ سَلَمَةَ أَنْبَأَنَا الدَّبَرِيُّ، عَنْ عَبْدِ الرَّزَّاقِ، نَحْوَهُ .
حدثنا محمد بن ابان البلخي، حدثنا عبد الرزاق، انبانا اسراييل، عن عمرو بن خالد، عن زيد بن علي، عن ابيه، عن جده، عن علي بن ابي طالب، قال انكسرت احدى زندى فسالت النبي صلى الله عليه وسلم فامرني ان امسح على الجباير . قال ابو الحسن بن سلمة انبانا الدبري، عن عبد الرزاق، نحوه
Bengali
। আলী ইবনু আবূ তালিব (রাঃ) থেকে বর্ণিত। তিনি বলেন, আমার বাহুর একটি হাড় ভেঙ্গে গেল। আমি নবী সাল্লাল্লাহু আলাইহি ওয়াসাল্লাম -কে জিজ্ঞেস করলে তিনি আমাকে পট্টির উপর মাসহ(মাসেহ) করতে নির্দেশ দেন। ১/৬৫৭ (১) আবূল হাসান ইবনু সালামাহ-আদ-দাবারী-আবদুর রাযযাক (রহঃ) থেকে পূর্বোক্ত হাদীসের অনুরূপ বর্ণিত হয়েছে।
English
It was narrated that 'Ali bin Abu Talib said:"I broke one of my forearms and I asked the Prophet about that. He told me to wipe over the bandages." (Maudu') Another chain with similar meaning
Indonesian
Telah menceritakan kepada kami [Muhammad bin Aban Al Balkhi] berkata, telah menceritakan kepada kami [Abdurrazzaq] berkata, telah memberitakan kepada kami [Isra`il] dari ['Amru bin Khalid] dari [Zaid bin Ali] dari [Bapaknya] dari [Kakeknya] dari [Ali bin Abu Thalib] ia berkata; "Salah satu lengan tanganku retak, maka aku tanyakan hal itu kepada Nabi shallallahu 'alaihi wasallam. Kemudian beliau memerintahkan kepadaku agar mengusap bagian atas kain pembalut luka." Abu Al Hasan bin Salamah berkata; telah memberitakan kepada kami Ad Dabari dari Abdurrazzaq sebagaimana hadits diatas tersebut
Turkish
Ali bin Ebi Talib (r.a.)'den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir : «Bilek kemiklerimden birisi kırıldı ve Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e sordum. Bana cebireler üzerine meshetmemi emretti.» Ebü'l Hasan bin Seleme dedi ki : Bize Ed-Deberi Abdürrazzak'tan bu hadisin benzerini haber verdi." Not: Zevaid'de: Bunun isnadında nivi Amr bin Halid vardır. İmam Ahmed ve İbn-i Main onu tekzib etmişler; Buhari: Onun hadisi münkerdir, demiş; Veki' ve Ebu Zur'a.: 0, hadis uydurur, demişler;. El-Hakim de: 0, Zeyd bin Ali'den mevdu hadisler rivayet eder demiştir. diye bilgi verilmiştir. AÇIKLAMA : Cebire: Fıkıhçıların ıstılahında yaralı yere sarılan sargı veya yara üzerine konan ilaçtır. Sargıda, tahta çubuklar ve benzeri şeylerin kullanılmış olması şart .değildir. Keza, sargılı uzvun kırık olması da şart değildir. Cebirenin hükmü hususunda önemli olan nokta, uzvun hasta olmasıdır. Kırık olabilir, çıkık olabilir, yaralı v.b. olabilir. EI-Menhel yazarı, ''Yaralı Teyemmüm Eder Babı'nda bu hususta geniş bilgi verir. Biz, 572 nolu hadisin izahında, konu hakkındaki alimlerin görüşlerini nekletmiştik. Burada, özlü olarak şunu söylemekle yetinelim: Hanefi ve Maliki mezhebine göre, cünüb olan kimsenin vücudunun çoğu sağlam olup, kalanı da yaralı ise, sağlam yerlerin ğuslünü yapar, yaralı yerin cebirelerine mesheder. Ayrıca teyemmüm yapmaya gerek yoktur. Şayet, bedeninin çoğu yaralı ise, yalnız teyemmümle yetinir. Sağlam yerleri yıkamasına ve cebirelere meshetmesine gerek kalmaz. Abdestin hükmü de böyledir. Ahmed bin Hanbel'e göre, kişi sağlam yerleri yıkar, yaralı yer için teyemmüm eder. Şafii mezhebine göre, her hangi bir uzvunda cebire bulunup açılması tehlikeli görülen kişi, sağlam yerleri yıkar. Cebirenin üzerine mesheder ve ıslanmayan yer için teyemmüm yapar. Cebire ile ilgili şer'i hükümler, mezhebIere göre geniş izahat ister. Fıkıh kitabıarına müracaat edilmesi tavsiye olunur
Urdu
علی بن ابی طالب رضی اللہ عنہ کہتے ہیں کہ میری ایک کلائی ٹوٹ گئی، میں نے نبی اکرم صلی اللہ علیہ وسلم سے پوچھا؟، تو آپ نے مجھے پٹیوں پر مسح کرنے کا حکم دیا