Arabic

حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ، حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ، حَدَّثَنَا شُعْبَةُ، حَدَّثَنَا سِمَاكُ بْنُ حَرْبٍ، قَالَ سَمِعْتُ عَبْدَ الرَّحْمَنِ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ، يُحَدِّثُ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ ـ صلى الله عليه وسلم ـ لَعَنَ آكِلَ الرِّبَا وَمُوكِلَهُ وَشَاهِدَيْهِ وَكَاتِبَهُ ‏.‏
حدثنا محمد بن بشار، حدثنا محمد بن جعفر، حدثنا شعبة، حدثنا سماك بن حرب، قال سمعت عبد الرحمن بن عبد الله، يحدث عن عبد الله بن مسعود، ان رسول الله صلى الله عليه وسلم لعن اكل الربا وموكله وشاهديه وكاتبه

Bengali

। আবদুল্লাহ ইবনে মাসউদ (রাঃ) থেকে বর্ণিত। রাসূলুল্লাহ সাল্লাল্লাহু আলাইহি ওয়াসাল্লাম সূদখোর, সূদদাতা, সূদের সাক্ষীদ্বয় এবং সূদের হিসাব রক্ষক বা দলীল লেখককে অভিসম্পাত করেছেন।

English

It was narrated from 'Abdullah bin Mas'ud that :Xthe Messenger of Allah (ﷺ) cursed the one who consumes usury, the one who pays it, those who witness it and the one who writes it down

Indonesian

Telah menceritakan kepada kami [Muhammad bin Basysyar] berkata, telah menceritakan kepada kami [Muhammad bin Ja'far] berkata, telah menceritakan kepada kami [Syu'bah] berkata, telah menceritakan kepada kami [Simak bin Harb] ia berkata; Aku mendengar ['Abdurrahman bin Abdullah] menceritakan dari [Abdullah bin Mas'ud] ia berkata, "Rasulullah shallallahu 'alaihi wasallam melaknat pemakan riba, yang mengambilkannya, yang menyaksikannya dan penulisnya

Turkish

Abdullah bin Mes'ûd (r.a.)'den rivayet edildiğine göre: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) faiz yiyene, yedirene, şâhidlerine ve kâtibine şüphesiz la'net etti. Diğer tahric: Ebu Davud, Tirmizi, Nesai, İbn-i Hibban ve Hakim de bunu rivayet etmişler ve Tirmizi bunun hasen-sahih olduğunu söylemiştir. Müslim de bu hadis metnini Cabir (r.a.)'den merfu olarak rivayet etmiştir. [AÇIKLAMA]: Ayrıca Müslim İbn-i Mes'ud (r.a.)'den de bunu kısa bir metinle rivayet etmiştir. O metinde yalnız faiz yiyen ile yedirenden söz edilmekte ve bunların Peygamber (s.a.v.) tarafından lanetlendiği belirtilmektedir. Buhari de bunun bir benzerini Ebu Cuheyfe (r.a.)'den merfu olarak rivayet etmiştir. Nesai'nin rivayet ettiği ibn-i Mes'ud'un hadisi şöyledir: ''Faiz yiyen, yediren, faizli işleme şahid olanlar ve katiblik eden kimseler bilerek bunu yapınca, Muhammed (s.a.v.)'in dili ile kıyamet günü melunlardır.'' Hadis şarihlerince beyan edildiği gibi hadislerdeki ''Faiz yiyen'' sözünden maksad faiz alandır. Aldıktan sonra yese de yemese de hüküm aynidir. Yararlanma çeşitlerinin en büyüğü yemek olduğu için bu ifade kullanılmıştır. Keza, Faiz yediren'den maksad da faiz verendir. Faizli muameleye şahidlik edenler ile katiblik edenlerin de ayni suça ve günahına ortak oldukları bildirilmektedir. Müslim'deki Cabir (r.a.)'m hadisinde;.''Bunların hepsi faiz günahında ve vebalinde musavi, yani eşittir. ilavesi vardır. Nevevi bu hadisin şerhinde: Bu hadis, faiz alan ile veren arasındaki muameleyi yazmanın ve buna şahidlik etmenin haramlığına ve batıl bir işe yardımcı olmanın yasaklığına açıkça delalet eder, demiştir. Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in bunları lanetlemesinin iki manası vardır: Birincisi, bunların ilahi rahmetten uzak olduklarını bildirmektir. İkincisi, bunların ilahi rahmetten uzak kalmalarını dilemektir. Bu iki mananın hangisi olursa olsun, bu ve benzeri hadisler faizcilikle uğraşan ve bunların bu muamelelerine katiblik, şahidlik ve benzeri şeylerle yardımcı olanlann akibetlerinin çok fena olduğuna delalet ederler. Çünkü bunların AIlah'ın rahmetinden uzak olduklarının Resul-i Ekrem (s.a.v.) tarafından bildirilmesinden daha büyük bir tehdid düşünülemez. Keza böyle yapanların Allah'ın rahmetinden uzak kalmaları için Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in beddua etmesi ve dilekte bulunması da bir öncekinden hafif bir tehdid sayılamaz. Zira, Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in her dileğinin Allah katında makbul olduğu inancındayız. Allah mu'minleri faiz'den korusun

Urdu

عبداللہ بن مسعود رضی اللہ عنہ سے روایت ہے کہ رسول اللہ صلی اللہ علیہ وسلم نے سود کے کھانے والے پر، کھلانے والے پر، اس کی گواہی دینے والے پر، اور اس کا حساب لکھنے والے پر لعنت بھیجی ہے۔