Arabic

حَدَّثَنِي سَعِيدُ بْنُ سُلَيْمَانَ، عَنِ ابْنِ الْمُبَارَكِ، عَنْ مُوسَى بْنِ عُقْبَةَ، عَنْ سَالِمٍ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ، قَالَ أَكْثَرُ مَا كَانَ النَّبِيُّ صلى الله عليه وسلم يَحْلِفُ ‏ "‏ لاَ وَمُقَلِّبِ الْقُلُوبِ ‏"‏‏.‏
حدثني سعيد بن سليمان، عن ابن المبارك، عن موسى بن عقبة، عن سالم، عن عبد الله، قال اكثر ما كان النبي صلى الله عليه وسلم يحلف " لا ومقلب القلوب

Bengali

‘আবদুল্লাহ্ ইবনু ‘উমার (রাঃ) হতে বর্ণিত। তিনি বলেন, নবী সাল্লাল্লাহু আলাইহি ওয়াসাল্লাম অধিকাংশ সময় কসম করতেন এ কথা বলে- না, তাঁর কসম, যিনি অন্তরসমূহ পরিবর্তন করে দেন। [৬৬১৭] (আধুনিক প্রকাশনী- ৬৮৭৫, ইসলামিক ফাউন্ডেশন)

English

Narrated `Abdullah:The Prophet (ﷺ) frequently used to swear, "No, by the One Who turns the hearts

Indonesian

Telah menceritakan kepadaku [Said bin Sulaiman] dari [Ibnul Mubarak] dari [Musa bin Uqbah] dari [Salim] dari [Abdullah] berkata, "Sumpah yang paling sering dipergunakan oleh Nabi ShallAllahu 'alaihi wa Salam adalah "Tidak! Ya Muqallibal quluub (Wahai Dzat yang membolak-balikkan hati)

Russian

Сообщается, что ‘Абдуллах (ибн ‘Умар), да будет доволен Аллах им и его отцом, сказал: «Принося клятву, Пророк ﷺ больше всего говорил: “Нет, клянусь Тем, Кто переворачивает сердца! /Ля, ва мукаллиби-ль-кулюб!/”»

Tamil

அப்துல்லாஹ் பின் உமர் (ரலி) அவர்கள் கூறியதாவது: நபி (ஸல்) அவர்கள் சத்தியம் செய்யும்போது அதிகமாகப் பயன்படுத்திய வாக்கியம், “இல்லை; உள்ளங்களைப் புரட்டுபவன்மீதாணையாக!” என்ப தாகவே இருந்தது.26 அத்தியாயம் :

Turkish

Abdullah b. Ömer r.a. şöyle demiştir: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem çoğu defa "Kalpleri çevirip döndüren Allah'a yemin olsun ki yapmam!" diye yemin ederdi. Fethu'l-Bari Açıklaması: Rağıb şöyle demiştir: Arapçada "Taklibu şey" bir şeyi bir durumdan diğer duruma çevirmek anlamına gelir. "Taklib", "tasarruf yani çevirme" anlamınadır. Allah'ın kalpleri ve gözleri "taklibi" onları bir görüşten diğer görüşe çevirmesidir. Yukarda zikri geçen İbn Ömer hadisi ile ayetin açıklaması Eyman ve'n-Nüzur Bölümünde geçmişti. Bu ayetle hadisten kalplerin iradi ve irade dışı olarak çevrilmesinin Yüce Allah'ın yaratması ile olduğu anlaşılmaktadır. Bu hadis -mütevatir olmamakla birlikte- Yüce Allah'a "mukallibu'l-kulub" demenin caiz olduğunu savunan görüşe delildir. Hadis Allah'a kendi fiilinden türemiş bir kelimeyi isim olarak vermenin caiz olduğunu göstermektedir. Bu konudaki gerekli açıklama Daavat bölümünde Esmuu'l-Hüsna'dan söz edilirken geçmişti. "Ve nukallibu ef'idetehum" cümlesinin manası daha önce açıklandığı üzere onların kalplerini dilediğimiz şekilde çeviririz demektir. Beydavi şöyle der: Kalplerin çevrilmesinin Allah'a nispet edilmesi, onun kullarının kalplerini üstüne aldığına ve yaratıklarından hiç kimseye bırakmadığına işaret etmektedir. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in duasında geçen "Ya mukallibe'l-kulub! Sebbit kalbl ald dfnike=Ey kalpleri çeviren! Kalbimi dinin üzere sabit kıl" cümlesi bu hükmün Nebilerine varıncaya kadar bütün kulları için geçerli olduğuna, Nebilerin bundan istisna edildiğini zannedenlerin bu düşüncelerinin geçersizliğine işaret etmektedir. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in burada özelolarak kendisini zikretmesi, pak ve temiz olan nefsi Allah'a sığınmaya ihtiyaç duyduğuna göre başkalarının bu ihtiyacı evleviyetle duyacaklarını bildirmek içindir

Urdu

مجھ سے سعید بن سلیمان نے بیان کیا، ان سے عبداللہ ابن مبارک نے بیان کیا، ان سے موسیٰ بن عقبہ نے، ان سے سالم بن عبداللہ بن عمر نے اور ان سے عبداللہ بن مسعود رضی اللہ عنہ نے بیان کیا کہ نبی کریم صلی اللہ علیہ وسلم قسم اس طرح کھاتے ”قسم اس کی جو دلوں کا پھیر دینے والا ہے۔“