Arabic

حَدَّثَنَا أَبُو نُعَيْمٍ، حَدَّثَنَا سُفْيَانُ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ دِينَارٍ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ ـ رضى الله عنهما ـ قَالَ اتَّخَذَ النَّبِيُّ صلى الله عليه وسلم خَاتَمًا مِنْ ذَهَبٍ فَاتَّخَذَ النَّاسُ خَوَاتِيمَ مِنْ ذَهَبٍ، فَقَالَ النَّبِيُّ صلى الله عليه وسلم ‏"‏ إِنِّي اتَّخَذْتُ خَاتَمًا مِنْ ذَهَبٍ ‏"‏‏.‏ فَنَبَذَهُ وَقَالَ ‏"‏ إِنِّي لَنْ أَلْبَسَهُ أَبَدًا ‏"‏ فَنَبَذَ النَّاسُ خَوَاتِيمَهُمْ‏.‏
حدثنا ابو نعيم، حدثنا سفيان، عن عبد الله بن دينار، عن ابن عمر رضى الله عنهما قال اتخذ النبي صلى الله عليه وسلم خاتما من ذهب فاتخذ الناس خواتيم من ذهب، فقال النبي صلى الله عليه وسلم " اني اتخذت خاتما من ذهب ". فنبذه وقال " اني لن البسه ابدا " فنبذ الناس خواتيمهم

Bengali

ইবনু ‘উমার (রাঃ) হতে বর্ণিত। তিনি বলেন, নবী সাল্লাল্লাহু আলাইহি ওয়াসাল্লাম একটি সোনার আংটি পরতেন। তখন লোকেরাও সোনার আংটি পরতে লাগল। এরপর (একদিন) নবী সাল্লাল্লাহু আলাইহি ওয়াসাল্লাম বললেনঃ আমি সোনার আংটি পরছিলাম- তারপর তিনি তা ছুঁড়ে ফেলে দিলেন এবং বললেনঃ আমি আর কোন দিনই তা পরিধান করব না। ফলে লোকেরাও তাদের আংটিগুলো ছুঁড়ে ফেলল। [৫৮৬৫] (আধুনিক প্রকাশনী- ৬৭৮৮, ইসলামিক ফাউন্ডেশন)

English

Narrated Ibn `Umar:The Prophet (ﷺ) wore a gold ring and then the people followed him and wore gold rings too. Then the Prophet said, "I had this golden ring made for myself. He then threw it away and said, "I shall never put it on." Thereupon the people also threw their rings away

Indonesian

Telah menceritakan kepada kami [Abu Nu'aim] telah menceritakan kepada kami [Sufyan] dari [Abdullah bin Dinar] dari [Ibn Umar] radliallahu 'anhuma, ia berkata, "Nabi shallallahu 'alaihi wasallam memakai cincin emas, lantas para sahabat juga membuat cincin emas, maka Nabi shallallahu 'alaihi wasallam bersabda: "Sungguh, aku dahulu memang memakai cincin emas, " lantas beliau membuangnya dan bersabda: "Sekali-kali aku tidak bakalan memakainya lagi, " maka para sahabat juga membuang cincin mereka

Russian

Сообщается от ‘Абдуллах ибн ‘Умара, да будет доволен Аллах им и его отцом, который сказал: «У Пророка ﷺ был золотой перстень. Потом люди стали носить золотые перстни, и тогда Пророк ﷺ сказал: “Поистине, у меня был золотой перстень”, и тогда он выбросил его и сказал: “Поистине, я никогда не надену его”. И люди тоже выбросили свои перстни»

Tamil

இப்னு உமர் (ரலி) அவர்கள் கூறியதாவது: நபி (ஸல்) அவர்கள் பொன் மோதிரம் ஒன்றைத் தயாரித்து (அணிந்து)கொண்டார்கள். மக்களும் பொன் மோதிரங்களைச் செய்து (அணிந்து)கொண்டார்கள். பின்னர் நபி (ஸல்) அவர்கள், “நான் பொன் மோதிரம் ஒன்றைத் தயாரித்து (அணிந்து)கொண்டேன். (அப்படித்தானே!)” என்று கூறிவிட்டு, அதை(க் கழற்றி) எறிந்துவிட்டார்கள். மேலும், “நான் அதை ஒருபோதும் அணியமாட்டேன்” என்றும் சொன்னார்கள். உடனே, மக்கள் அனைவரும் தங்களின் (பொன்) மோதிரங்களை(க் கழற்றி) எறிந்து விட்டார்கள்.25 அத்தியாயம் :

Turkish

İbn Ömer r.a. şöyle demiştir: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem altın bir yüzük taktı. Onu gören insanlar da altından yüzük takmaya başladılar. Bunun üzerine Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem "Ben altından yüzük takmıştım" dedi ve onu çıkardı. Sonra "Ben bunu asla takmayacağım" dedi. Onu gören insanlar da yüzüklerini çıkardılar. Fethu'l-Bari Açıklaması: "Nebi s.a.v.'in fiillerine uyma." Bu konudaki temel dayanak "Andolsun ki Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem sizin için güzel bir örnektir" (Ahzab 21) ayet-i kerimesidir. Bir grup bilgin Nebi s.a.v.'e uymanın vacip (farz) olduğu kanaatine. varmışlar ve buna delil olarak "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem size ne verdiyse onu alın. Size ne yasakladıysa ondan da sakının"(Haşr 7) ayetiyle, "Bana uyunuz ki Allah da sizi sevsin"(Al-i İmran 31) ve "Ona uyun"(Araf 158) ayetlerinin genelliğini göstermişlerdir. Dolayısıyla Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in fiillerine uymak -o fiilin mendub olduğuna veya Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e mahsus bulunduğuna dair bir delil bulunmadıkça- tıpkı sözlerine uymanın vacipliği gibi vaciptir. Başkaları şöyle demişlerdir: Burada vaciplik, mendubluk ve mubahlık ihtimali sözkonusudur. Dolayısıyla karineye ihtiyaç vardır. Çoğunluğa göre Allah'a yaklaşma yönü ortaya çıktığı takdirde hükmün mendubluk olduğudur. Bazıları Allah'a yaklaşma yönü belli olmasa bile mendubluktur demişlerdir. Bazı bilginler tekrarla, tekrarın bulunmaması arasında fark görmüşlerdir. Başka bazıları ise şu kanaati benimsemişlerdir: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in fiili bir mücmeli beyan ediyorsa bunun hükmü o mücmelin hükmüyle aynı olup ya vaciptir veya mendubtur ya da mubahtır. Sözkonusu fiilde Allah'a yaklaşma yönü belli ise bu mendubluktur, belli değilse bunun hükmü mubah!ıktır. Rasulullahın, huzurunda yapılanları takririne gelince, bu o fiilin caiz olduğuna delalet eder. Bu mesele usulu'l-fıkh kitaplarında genişçe ele alınmaktadır. Bu konuyla ilgili olarak bir de Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in sözleriyle, fiillerinin birbirine çelişmesi konusu vardır. Bunda Hz. Nebie mahsus fiillerin hükmü gündeme gelir. Ben bu konuyla ilgili olarak özel bir eser yazdım. Bir de hocamız hafız Selahuddin el-Alal'nin bu konuda değeri yüksek bir eseri vardır. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in fiilleri konusunda zikredilenler kısaca üçe ayrılır. 1 - Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in sözleriyle fiilleri birbiriyle çeliştiğinde sözleri tercih edilir. Çünkü sözün -fiilin aksine- manaları içeren kalıbı vardır. 2- Fiile öncelik verilir. Zira fiile söze bulaştığı gibi ihtimal bulaşmaz. 3- Tercihe gidilir. Bütün bunların yeri, o fiilin Hz. Nebie mahsus bir fiil olduğuna dair karinenin bulunmadığı durumlardır. Çoğunluk bu üç ihtimalden birinciyi benimsemiştir. Bunun delili şudur: Söz ile -fiilin aksine- duyu organlarıyla hissedilen şeyler ve aklen kavrananlar ifade edilir. Fiil ise sadece duyu organlarıyla hissedilen şeylere mahsustur. Dolayısıyla söz daha tamdır. Bir de sözün -fiilin aksine- delil olduğu konusunda ittifak vardır. Zira söz -fiilin aksine- bizzat kendisi bir manaya delalet eder. Oysa fiil için bir vasıtaya ihtiyaç vardır. Sonra fiilin tercih edilmesi söze dayanarak amel etmenin terkine yol açar. Oysa sözle amelle birlikte fiilin delalet ettiği şeyle amel etmek de mümkündür. Netice olarak söz bu açılardan daha ağır basmaktadır. "Onu gören insanlar da altından yüzük takmaya başladılar." Bu rivayetin devamı şöyledir: "Bunun üzerine Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem "Ben altından yüzük takmıştım" dedi ve onu çıkardı. Sonra "Ben bunu asla takmayacağım" dedi. Onu gören insanlar da yüzüklerini çıkardılar." İmam Buhari sahabilerin gerek yapma ve gerekse yapmama konusunda Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e uymalarını içermesi bakımından bu örnekle yetinmiştir. Altın yüzükle ilgili ifadelerin açıklaması Libas bölümünde geçmişti

Urdu

ہم سے ابونعیم نے بیان کیا، کہا ہم سے سفیان نے بیان کیا، ان سے عبداللہ بن دینار نے اور ان سے عبداللہ بن عمر رضی اللہ عنہما نے بیان کیا کہ نبی کریم صلی اللہ علیہ وسلم نے سونے کی ایک انگوٹھی بنوائی تو دوسرے لوگوں نے بھی سونے کی انگوٹھیاں بنوا لیں، پھر نبی کریم صلی اللہ علیہ وسلم نے فرمایا کہ میں نے سونے کی ایک انگوٹھی بنوائی تھی، پھر آپ صلی اللہ علیہ وسلم نے پھینک دی اور فرمایا کہ میں اسے کبھی نہیں پہنوں گا اور لوگوں نے بھی اپنی انگوٹھیاں پھینک دیں۔