Arabic
حَدَّثَنَا عَلِيُّ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ جَعْفَرٍ، حَدَّثَنَا أَنَسُ بْنُ عِيَاضٍ، حَدَّثَنَا ابْنُ الْهَادِ، عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِبْرَاهِيمَ، عَنْ أَبِي سَلَمَةَ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، قَالَ أُتِيَ النَّبِيُّ صلى الله عليه وسلم بِسَكْرَانَ، فَأَمَرَ بِضَرْبِهِ، فَمِنَّا مَنْ يَضْرِبُهُ بِيَدِهِ، وَمِنَّا مَنْ يَضْرِبُهُ بِنَعْلِهِ، وَمِنَّا مَنْ يَضْرِبُهُ بِثَوْبِهِ، فَلَمَّا انْصَرَفَ قَالَ رَجُلٌ مَالَهُ أَخْزَاهُ اللَّهُ. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم " لاَ تَكُونُوا عَوْنَ الشَّيْطَانِ عَلَى أَخِيكُمْ ".
حدثنا علي بن عبد الله بن جعفر، حدثنا انس بن عياض، حدثنا ابن الهاد، عن محمد بن ابراهيم، عن ابي سلمة، عن ابي هريرة، قال اتي النبي صلى الله عليه وسلم بسكران، فامر بضربه، فمنا من يضربه بيده، ومنا من يضربه بنعله، ومنا من يضربه بثوبه، فلما انصرف قال رجل ماله اخزاه الله. فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم " لا تكونوا عون الشيطان على اخيكم
Bengali
আবূ হুরাইরাহ (রাঃ) হতে বর্ণিত। তিনি বলেন, একবার নবী সাল্লাল্লাহু আলাইহি ওয়াসাল্লাম-এর নিকট একটি নেশাগ্রস্ত লোককে আনা হল। তিনি তাকে মারার জন্য দাঁড়ালেন। তখন আমাদের কেউ তাকে হাত দিয়ে, কেউ জুতা দিয়ে আর কেউ বা কাপড় দিয়ে মারল। লোকটি চলে গেলে, এক লোক বলল, এর কী হল, আল্লাহ্ তাকে অপমানিত করলেন। তখন রাসূলুল্লাহ্ সাল্লাল্লাহু আলাইহি ওয়াসাল্লাম বললেনঃ আপন ভাইয়ের বিরুদ্ধে শয়তানের সাহায্যকারী হয়ো না। [৬৭৭৭] (আধুনিক প্রকাশনী- ৬৩১২, ইসলামিক ফাউন্ডেশন)
English
Narrated Abu Huraira:A drunk was brought to the Prophet (ﷺ) and he ordered him to be beaten (lashed). Some of us beat him with our hands, and some with their shoes, and some with their garments (twisted in the form of a lash). When that drunk had left, a man said, "What is wrong with him? May Allah disgrace him!" Allah's Messenger (ﷺ) said, "Do not help Satan against your (Muslim) brother
Indonesian
Telah menceritakan kepada kami [Ali bin Abdullah bin Ja'far] telah menceritakan kepada kami [Anas bin 'Iyadh] telah menceritakan kepada kami [Ibnu Al Had] dari [Muhammad bin Ibrahim] dari [Abu Salamah] dari [Abu Hurairah], mengatakan; seorang pemabuk dihadapkan kepada Nabi shallallahu 'alaihi wasallam, Nabi menyuruhnya untuk dicambuk. Diantara kami ada yang memukulnya dengan tangan, diantara kami ada yang memukulnya dengan sandal, dan diantara kami ada yang memukulnya dengan pakaiannya. Tatkala selesai, ada seorang sahabat mengatakan; 'sekiranya Allah menghinakan dia! ' Kontan Rasulullah Shallallahu'alaihiwasallam bersabda: "Janganlah kalian menjadi penolong setan untuk menjerumuskan kawan kalian
Russian
Абу Хурайра, да будет доволен им Аллах, сказал: «[Однажды] к Пророку ﷺ привели пьяного человека, и он велел побить его. И некоторые из нас стали бить его своими руками, некоторые — своими сандалиями, а некоторые — своей одеждой. Когда же [мы] перестали [бить его], кто-то сказал: “Да посрамит его Аллах!” Тогда Посланник Аллаха ﷺ сказал: “Не становитесь помощниками шайтана против вашего брата”»
Tamil
அபூஹுரைரா (ரலி) அவர்கள் கூறியதாவது: போதையிலிருந்த ஒருவர் நபி (ஸல்) அவர்களிடம் கொண்டுவரப்பட்டார். அப்போது அவர்கள் அவரை அடிக்கு மாறு உத்தரவிட்டார்கள். ஆகவே, எங்களில் சிலர் அவரைக் கையால் அடித்தார்கள். இன்னும் சிலர் காலணியால் அடித்தார்கள். மற்றும் சிலர் (முறுக்கேற்றப் பட்ட) துணியால் அடித்தார்கள். (தண்டனை முடிந்து) அவர் திரும்பிய போது ஒரு மனிதர் (அவரைப் பார்த்து), “அவருக்கென்ன நேர்ந்தது? அல்லாஹ் அவரைக் கேவலப்படுத்தட்டும்” என்றார். அதற்கு அல்லாஹ்வின் தூதர் (ஸல்) அவர்கள், “உங்கள் சகோதரருக்கு எதிராக ஷைத்தானுக்கு உதவியாளர்களாக ஆகி விடாதீர்கள்” என்று சொன்னார்கள். அத்தியாயம் :
Turkish
Ebu Hureyre r.a. şöyle demiştir: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e sarhoş bir adam getirildi. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem Efendimiz onun dövülmesini emretti. Artık bizden kimimiz ona eliyle vuruyor, kimimiz ayakkabısıyla, kimimiz de elbisesiyle vuruyordu. Dövme işi bitince içimizden bir adam "Buna ne oluyor! Allah bunu rezil ve rüsvay etsin!" dedi. Bunun üzerine Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem "Kardeşinizin aleyhinde şeytanın yardımcıları olmayınız" buyurdu. Fethu'l-Bari Açıklaması: imam Buhari, içki içene lanet etmeyi yasaklayan hadisle, en başta "İçki içen içki içtiği sırada mu'min olarak içemez" hükmünün birbiriyle nasıl cem ve telif edileceğine işaret etmektedir. Onun anlayışına göre maksat, içki içen kişinin tam olarak imandan çıktığı değil, kamil bir imana sahip olmadığıdır. imam Buhari burada "mekruhluk"la laneti hak etmiş kimse hakkındaki lanet yasaklığının tenzihi olduğuna işaret etmektedir. Ancak bunun için lanet okuyan kimsenin onun gerçek manası olan Allah'ın rahmetinden uzak kılınması değil, sadece ona ağır bir söz kullanma manası kastedilmelidir. Buna karşılık bir kimse lanet okuduğu şahsın Allah'ın rahmetinden uzak olmasını kastederse bu haram olur. Özellikle laneti hak etmeyen kimse hakkında söylenmişse hüküm böyledir. Allah'ı ve Resulünü seven ve özellikle de had cezası kendisine uygulanan kimseye lanet okumak böyledir. Bu gibi kimseye tövbe etmesi ve Allah' ın affına ermesi için dua etmek mendubtur. Bu ayrıntılı sebepten dolayı imam Buhari başlıkta "içki içene lanet okumanın mekruhluğu" yerine "içki içene lanet okumanın mekruh olanı" demiştir. Buhari bununla sözkonusu ayrıntıya işaret etmiştir. Bu açıklamaya göre muayyen bir fasığa mutlak olarak lanet okunmayacağına bir delil yoktur. Bazıları şöyle demişlerdir: Yasaklık, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in huzurunda vaki olana mahsustur. Çünkü lanet okumaya tepki gösterilmediği takdirde içki içen kimse kendisinin buna layık olduğu vehmine kapılabilir. Belki de şeytan onun kalbine kendisini fitneye düşürebileceği bir kanaat verebilir. Ebu Hureyre hadisinde yer alan "Kardeşinizin aleyhinde şeytanın yardımcıları olmayınız" şeklindeki ifade ile bu noktaya işaret edilmektedir. Bazı bilginlere göre içki içme cezası uygulanmış olan kimselere mutlak olarak lanet okunamaz. Çünkü ceza onun sözkonusu günahına kefaret olmuştur. Bazıları ise hata eden kimse hakkında mutlak olarak lanet okunamaz demişlerdir. Mutlak caizlik, suçu açıktan açığa işleyenler hakkındadır. ibnü'l-Müneyyir, mutlak lanet okuma yasaklığının muayyen kimse hakkında, caizliğin muayyen olmayan kimse hakkında olduğunu doğrulamış ve şöyle demiştir: Çünkü muayyen olmayan kimse hakkında okunacak lanet, bu fiilin yapılmasını engeller. Muayyen kişi hakkındaki lanet ise ona eziyet verir ve kendisine kötü söz söyleme anlamı taşır. Oysa Müslümana eziyet vermek yasaklanmıştır. Muayyen bir kimseye lanet okumaya cevaz veren bilginler delilolarak şöyle demişlerdir: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem laneti hak edene lanet okumuştur. Dolayısıyla bu konuda muayyen olanla olmayan arasında herhangi bir fark yoktur. Bu görüş söz konusu kimse lanete gayr-i muayyenlik vasfıyla layık olmuştur denilerek tenkide uğramıştır. Şayet had cezası uygulanmadan önce o kişiye lanet okumak caiz olsaydı, ceza uygulandıktan sonra bu devam ederdi. Tıpkı sopa cezası yanında sürgüne göndermenin sakıt olmadığı gibi. Öte yandan muayyen olmayan kimsenin bu lanetten alacağı pay, son derece küçük ve hafiftir. Doğruyu en iyi Allahu Teala bilir. Nevevi, el-Ezkar isimli eserinde şöyle demiştir: Herhangi bir günahı işlemekle nitelenmiş muayyen bir insana beddua etmeye gelince, hadisin zahiri bunun haram olmadığını göstermektedir. Nevevi'nin de ifade ettiği üzere hadisler bunun caiz olduğunu göstermektedir. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem birisine "Sağ elinle ye" buyurmuş, o kişi "bunu yapamıyorum" deyince, Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem "Yapamayasın!" demiştir. Bu hadis, şer't hükme muhalif olan kimseye beddua etmenin caiz olduğunu göstermektedir.(Müslim, Eşribe) "Bu kişi Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'ı ara sıra güldürürdü" Yani söz konusu şahıs, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in huzurunda bir şeyler söyler ya da onu güldürecek birtakım hareketlerde bulunurdu. Ebu Ya']a'nın Hişam b. Sa'd vasıtasıyla Zeyd b. Eslem'den yukarıdaki isnadla nakline göre adamın biri "himar= eşek" lakabı ile lakaplandırılmıştı. Bu kişi Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem' e bir tulum yağ ve bal hediye etti. Arkadaşı gelip, kendisinden alacağını isteyince onu Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem' e getirdi ve "Buna malını ver" dedi. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem gülümsemekten başka bir şey yapmadı ve isteği üzerine tulum, sahibine geri verildi. "(Ebu Ya'la, Müsned, I, 161) Hadisten Çıkan Sonuçlar 1. insanlara lakap takmak caizdir. 2. Hadis büyük günah işleyen kimsenin kafir olacağını iddia edenlere cevap teşkil etmektedir. Zira hadiste büyük günah işleyen kimselere lanet okumanın yasaklı ğı ve onlara dua edilmesi emri yer almaktadır. Hadisten anlaşıldığına göre yasak bir fiili işleme ile Allah ve Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem sevgisinin o kimsenin kalbinde bulunması arasında herhangi bir çelişki yoktur. Çünkü Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem O kişinin sözkonusu yasaklığı işlemiş olmasına rağmen Allah'ı ve Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem' ı sevdiğini haber vermektedir. 3. Resulullah s.a.v. bir de günahı tekrar tekrar işleyen kimsenin kalbinden Allah ve Resulullah s.a.v. sevgisinin çekilip alınmayacağını bildirmektedir. 4. İçki içen kimsenin o anda imana sahip olmayacağı yolundaki haberden maksat, imanın tamamıyla kalbinden gittiği değil, tam aksine -daha önce işaret edildiği üzere- imanının kamil bir iman olmadığıdır. Allah' a isyan eden bir kalpte Allah ve Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem sevgisinin var olmaya devam etmesi, sözkonusu kişinin işlediği günahtan pişman olması, kendisine ceza uygulanıp, bunun o günaha kefaret olması ile kayıtlı bulunması ihtimali vardır. İşlediği günaha pişman olmayıp, ceza da görmeyen kimse böyle değildir. Çünkü onun tekrar günah işlemek suretiyle kalbine bir şey gelmesinden ve imanını çekip almasından korkulur. Allahu Teala'tan bağış ve afiyet dileriz
Urdu
ہم سے علی بن عبداللہ بن جعفر نے بیان کیا، انہوں نے ہم سے انس بن عیاض نے بیان کیا، ان سے ابن الہاد نے بیان کیا، ان سے محمد بن ابراہیم نے، ان سے ابوسلمہ نے بیان کیا اور ان سے ابوہریرہ رضی اللہ عنہ نے بیان کیا کہ نبی کریم صلی اللہ علیہ وسلم کے پاس ایک شخص نشہ میں لایا گیا تو نبی کریم صلی اللہ علیہ وسلم نے انہیں مارنے کا حکم دیا۔ ہم میں سے بعض نے انہیں ہاتھ سے مارا، بعض نے جوتے سے مارا اور بعض نے کپڑے سے مارا۔ جب مار چکے تو ایک شخص نے کہا، کیا ہو گیا اسے؟ اللہ اسے رسوا کرے۔ نبی کریم صلی اللہ علیہ وسلم نے فرمایا کہ اپنے بھائی کے خلاف شیطان کی مدد نہ کرو۔