Arabic

حَدَّثَنَا أُمَيَّةُ بْنُ بِسْطَامٍ، حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ زُرَيْعٍ، عَنْ رَوْحٍ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ طَاوُسٍ، عَنْ أَبِيهِ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ، عَنِ النَّبِيِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ ‏ "‏ أَلْحِقُوا الْفَرَائِضَ بِأَهْلِهَا، فَمَا تَرَكَتِ الْفَرَائِضُ فَلأَوْلَى رَجُلٍ ذَكَرٍ ‏"‏‏.‏
حدثنا امية بن بسطام، حدثنا يزيد بن زريع، عن روح، عن عبد الله بن طاوس، عن ابيه، عن ابن عباس، عن النبي صلى الله عليه وسلم قال " الحقوا الفرايض باهلها، فما تركت الفرايض فلاولى رجل ذكر

Bengali

ইবনু ‘আব্বাস (রাঃ) সূত্রে নবী সাল্লাল্লাহু আলাইহি ওয়াসাল্লাম হতে বর্ণিত। তিনি বলেনঃ সুনির্দিষ্ট অংশের হাকদারদের মীরাস দাও। এরপর যা অবশিষ্ট থাকবে তা নিকটতম পুরুষ আত্মীয়দের প্রাপ্য। [৬৭৩২] (আধুনিক প্রকাশনী- ৬২৭৮, ইসলামিক ফাউন্ডেশন)

English

Narrated Ibn `Abbas:The Prophet (ﷺ) said, "Give the Fara'id (the shares of the inheritance that are prescribed in the Qur'an) to those who are entitled to receive it; and whatever is left should be given to the closest male relative of the deceased

Indonesian

Telah menceritakan kepada kami [Umayyah bin Bistham] telah menceritakan kepada kami [Yazid bin Zurai'] dari [Rauh] dari [Abdullah bin Thawus] dari [ayahnya] dari [Ibnu 'Abbas] dari Nabi shallallahu 'alaihi wasallam, beliau bersabda: "Berikanlah bagian fara`idh (warisan yang telah ditetapkan) kepada yang berhak, maka bagian yang tersisa bagi pewaris lelaki yang paling dekat (nasabnya)

Russian

Сообщается со слов Ибн ‘Аббаса, что Пророк ﷺ сказал: «Выделяйте (соответствующие) доли наследства тем, кто имеет на них право, а то, что останется, (должно быть отдано) мужчине, являющемуся ближайшим родственником (покойного)»

Tamil

நபி (ஸல்) அவர்கள் கூறி னார்கள்: (பாகப்பிரிவினை தொடர்பாகக் குர்ஆன் நிர்ணயித்துள்ள) பாகங்களை (முதலில்) அவற்றுக்கு உரியவர்களிடம் சேர்த்துவிடுங்கள். பாகம் நிர்ணயிக்கப் பட்டவர்கள் எடுத்ததுபோக எஞ்சியிருப்பது (இறந்தவரின்) மிக நெருக்கமான (உறவினரான) ஆணுக்கு உரியதாகும். இதை இப்னு அப்பாஸ் (ரலி) அவர்கள் அறிவிக்கிறார்கள்.33 அத்தியாயம் :

Turkish

İbn Abbas'ın nakline göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Miras paylarını sahiplerine veriniz. Bu paylardan geri kalan herhangi bir şey de baba tarafından en yakın olan erkek kişiye aittir." Fethu'l-Bari Açıklaması: İmam Buharl'nin attığı başlığı şu şekilde açıklamak mümkündür: Bir adam bir kadınla evlenir. Kadın ondan bir erkek çocuk dünyaya getirir. Sonra aynı adam, başka bir kadınla evlenir. O kadın da bundan bir erkek çocuk doğurur. Sonra adam ikinci kadından ayrılır. O ikinci kadınla bu kişinin erkek kardeşi evlenir. Kadın ondan da bir kız doğurur. Bu kız, ikinci oğlanın ana bir kız kardeşi ve amcasının kızıdır. Sonra bu kız da amcaoğlu olan birinci oğlanla evlenir. Sonra bu kadın ölür, geriye birisi ana bir erkek kardeş, diğeri de kocası olan iki amcaoğlu bırakmış olur. Hz. Ali'nin yaptığı taksime göre koca mirasın yarısını alır. Ana bir erkek kardeş altıda birini alırken, geriye kalan aralarında ortaklaşa bölünür. Kısacası erkeğe kadının kocası olduğu için mirasın yarısı verilirken, diğerine ana bir erkek kardeşi olduğu için altıda biri verilir. Geriye mirasın üçte biri kalır. Bu da asabe olma hasebiyle aralarında böıüştürüıür. Böylece koca mirastan kocalık hissesi ve asabe olması hasebiyle üçte ikisini alırken, diğeri miras hissesi ve asabe olarak üçte birini alır. İbn Battal şöyle demiştir: Zeyd b. Sabit ve çoğunluğu oluşturan fıkıh bilginleri bu konuda Hz. Ali'ye katılmışlardır. Hz. Ömer ve İbn Abbas ise şöyle demişlerdir: Kocanın hissesinden arta kalan malın tamamı, iki akrabalığı kendisinde bulundurana verilir. O kişi altıda birini normal hissesi olarak alırken, kalan üçte birini asabe olarak alır. Hasan-ı Basrı, Ubey, Sevr, Zahirilerin görüşü bu doğrultudadır. Bu görüşü savunanlar birisi ana baba bir, diğeri baba bir olan iki erkek kardeş hakkında var olan icmaı delil .olarak göstermişlerdir. İcmaa göre bu durumda ana baba bir erkek kardeş annesi hasebiyle daha yakın olduğu için malın tamamını alır. Çoğunluğu oluşturanların delilleri ise Buharl'nin Ebu Hureyre hadisinde işaret ettiği husustur. "Her kim ölür de arkasında bir mal bırakırsa onun malı mirasçılarına, asabesine aittir" hadisinde "mevali'l-asabe" amcaoğullarıdır. Hadiste Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem amcaoğullarını eşit tutmuş, birini diğerine üstün tutmamıştır. "Ben o kimse için çağrı lı rı m " cümlesini İbn Battal şöyle açıklamıştır: Borcunu ödemek ve geride bıraktığı ihtiyaçlarını göremeyen acizlerin ihtiyaçlarını gidermek için beni çağırın

Urdu

ہم سے امیہ بن بسطام نے بیان کیا، انہوں نے کہا ہم سے یزید بن زریع نے بیان کیا، ان سے روح نے بیان کیا، ان سے عبداللہ بن طاؤس نے، ان سے ان کے والد نے اور ان سے عبداللہ بن عباس رضی اللہ عنہما نے کہ نبی کریم صلی اللہ علیہ وسلم نے فرمایا ”میراث اس کے وارثوں تک پہنچا دو اور جو کچھ اس میں سے بچ رہے وہ قریبی عزیز مرد کا حق ہے۔“