Arabic
حَدَّثَنَا أَبُو الْيَمَانِ، أَخْبَرَنَا شُعَيْبٌ، عَنِ الزُّهْرِيِّ، قَالَ أَخْبَرَنِي سَالِمُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ، أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ ـ رضى الله عنهما ـ قَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ " إِنَّمَا النَّاسُ كَالإِبِلِ الْمِائَةُ لاَ تَكَادُ تَجِدُ فِيهَا رَاحِلَةً ".
حدثنا ابو اليمان، اخبرنا شعيب، عن الزهري، قال اخبرني سالم بن عبد الله، ان عبد الله بن عمر رضى الله عنهما قال سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول " انما الناس كالابل الماية لا تكاد تجد فيها راحلة
Bengali
‘আবদুল্লাহ্ ইবনু ‘উমার (রাঃ) বর্ণনা করেন যে, আমি রাসূলুল্লাহ্ সাল্লাল্লাহু আলাইহি ওয়াসাল্লাম-কে শুনেছি, তিনি বলতেনঃ নিশ্চয়ই মানুষ এমন শত উটের মত, যাদের মধ্য থেকে তুমি একটিকেও বাহনের উপযোগী পাবে না। [মুসলিম ৪৪/৫৯, হাঃ ২৫৪৭, আহমাদ ৫৬২৩] (আধুনিক প্রকাশনী- ৬০৪৮, ইসলামিক ফাউন্ডেশন)
English
Narrated `Abdullah bin `Umar:I heard Allah's Messenger (ﷺ) saying, "People are just like camels, out of one hundred, one can hardly find a single camel suitable to ride
Indonesian
Telah menceritakan kepada kami [Abul Yaman] telah mengabarkan kepada kami [Syu'aib] dari [Az Zuhri] mengatakan, telah mengabarkan kepadaku [Salim bin Abdullah], bahwasanya [Abdullah bin Umar] radhilayyahu'anhuma menuturkan, aku mendengar Rasulullah shallallahu 'alaihi wasallam bersabda: "Manusia itu bagaikan seratus unta, nyaris tak kau temukan satupun untuk dijadikan kendaraan
Russian
Сообщается, что Ибн ‘Умар, да будет доволен Аллах ими обоими, сказал: «Я слышал, как Посланник Аллаха ﷺ сказал: “Поистине, люди подобны сотне верблюдов, из которых найдётся едва ли один пригодный для верховой езды”»
Tamil
அல்லாஹ்வின் தூதர் (ஸல்) அவர்கள் கூறினார்கள்: மனிதர்கள் (பொதி சுமக்கும்) நூறு ஒட்டகங்கள் போன்றவர்கள். அவற்றில் பயணத்திற்குப் பயன்படும் ஒட்டகத்தை நீ காண்பது அரிது.85 இதை அப்துல்லாஹ் பின் உமர் (ரலி) அவர்கள் அறிவிக்கிறார்கள். அத்தியாயம் :
Turkish
Abdullah bin Ömer r.a.'in nakline göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "İnsanlar ancak yüz deve gibidir. İçlerinde hemen hemen kamil sıfatlı, kullanışlı, bir tane iyi binek devesi bulamazsın!" Fethu'l-Bari Açıklaması: "Emanetin Kaldırılmas!." "Emanet", "hıyanet" kelimesinin zıttıdır. Onun kaldırılmasından maksat, güvenilir kimsenin yok olması veya yok denecek kadar azalacak şekilde ortadan kaldırılmasıdır. "Emanet zayi edildiği zaman." Bu cümle kıyametin ne zaman kopacağını soran bedeviye verilen cevaptır. "Emaneti zayi etmek nasılolur?" sorusunu soran da aynı kişidir, "İş ehli olmayan kimseye havale edilip verildiğinde." "İş" kelimesinden maksat hilafet, idarecilik, yargı, fetva ve bunun dışında başka şeyler gibi dinle alakah olan işler demektir. İbn Battal şöyle demiştir: "İş ehli olmayan kimseye havale edilip verildiğinde" cümlesinin manası şudur: İdareciler, Allahu Teala'ın kullarını kendilerine emanet ettiği ve onlara içtenlikle bağlı olmalarını emrettiği kimselerdir, Dolayısıyla onların dindar kimseleri göreve getirmeleri gerekir. İdareciler dindar olmayan kimseleri göreve getirdiklerinde Allahu Teala'ın kendilerine yüklediği emaneti zayi etmiş olurlar. Emanet konusunda zikredilen ve merfu olduğu ifade edilen ikinci sıradaki Huzeyfe hadisi isnadı ve metniyle Fiten Bölümünde gelecektir ve inşaailah orada açıklanacaktır. Hadisteki "el-müntebir" kabarcık demektir. Hattabi'ye göre Huzeyfe "baya'tu" fiili ile alışverişi kastetmiştir. "Ala sa'ihL" Bundan maksat o hıristiyandan karşı tarafın hakkını almak için başına getirilmiş olan validir. "Sa'!" kelimesi çoğunlukla zekat memurları anlamında kullanılır. Burada cizyeyi almaya yetkili olan memur anlamı da kastediImiş olabilir. İbn Kuteybe'nin hadiste geçen "er-rahile" kelimesinin binmek için seçilmiş iyi cins deve anlamında olduğunu söylediği naklediimiştir. "İnsanlar ancak yüz deve gibidir" hadisinde geçen "er-rahile" kelimesini Ezheri şöyle açıklamıştır: "er-rahile" Araplarda erkek ve dişi olmak üzere iyi cins binek devesi demektir. Hadiste ifade edilmek istenen şudur: Dünyadan zühd içinde olan, bu konuda kamil olan ve ahireti isteyen kimseler, iyi cins binek devesinde olduğu gibi gayet azdır. Nevevi şöyle demiştir: Bu, güzel bir açıklamadır. Bu iki açıklamadan daha güzeli ise başkalarının şu ifadesidir: İnsanlardan durumundan hoşnut olunan, vasıfları kamil olan azdır. Bizce bu ikinci şıktır. Ancak onu "zahid" kelimesiyle tahsis etmiştir. Uygun olanı şeyh in de dediği gibi bunu genellemektir. Kurtubi şöyle demiştir: Hadisteki örneklemeye uygun olan açıklama insanların yüklerini ve ağırlıklarını onların adına yüklenen, sıkıntılarını gideren, kqliteli insan birçok devenin içinde iyi cins binek devesinde olduğu gibi az bulunur. İbn Battal şöyle demiştir: Hadisin manası şudur: İnsanlar çoktur, onlardan hoşnut olunanlar azdır. İmam Buhari, hadisi "Emanetin Kaldırılması Bölümünde zikretmek suretiyle bu manaya işaret etmiştir. Çünkü niteliği bu olan kimse hakkında tercih edilen davranış, onunla samimiyet kurmamak, birlikte bulunmamaktır
Urdu
ہم سے ابوالیمان نے بیان کیا، انہوں نے کہا ہم کو شعیب نے خبر دی، ان سے زہری نے بیان کیا، انہوں نے کہا مجھ کو سالم بن عبداللہ نے خبر دی اور ان سے عبداللہ بن عمر رضی اللہ عنہما نے بیان کیا کہ میں نے رسول اللہ صلی اللہ علیہ وسلم سے سنا، آپ صلی اللہ علیہ وسلم نے فرمایا کہ لوگوں کی مثال اونٹوں کی سی ہے قریب ہے کہ تو ان میں سے ایک کو بھی سواری کے قابل نہ پائے۔