Arabic

وَقَالَ عَبْدُ الأَعْلَى عَنْ دَاوُدَ، عَنْ عَامِرٍ، عَنْ عَدِيٍّ، أَنَّهُ قَالَ لِلنَّبِيِّ صلى الله عليه وسلم، يَرْمِي الصَّيْدَ فَيَقْتَفِرُ أَثَرَهُ الْيَوْمَيْنِ وَالثَّلاَثَةَ، ثُمَّ يَجِدُهُ مَيِّتًا وَفِيهِ سَهْمُهُ قَالَ ‏ "‏ يَأْكُلُ إِنْ شَاءَ ‏"‏‏.‏
وقال عبد الاعلى عن داود، عن عامر، عن عدي، انه قال للنبي صلى الله عليه وسلم، يرمي الصيد فيقتفر اثره اليومين والثلاثة، ثم يجده ميتا وفيه سهمه قال " ياكل ان شاء

Bengali

‘আবদুল ‘আলা দাঊদ সূত্রে আদী থেকে বর্ণনা করেন যে, তিনি নবী সাল্লাল্লাহু আলাইহি ওয়াসাল্লাম-কে জিজ্ঞেস করেছিলেনঃ যদি কোন ব্যক্তি শিকারের প্রতি তীর নিক্ষেপ করে এবং দু’ তিন দিন পর্যন্ত সেই শিকারের খোঁজ করার পর মৃত অবস্থায় পায় এবং দেখে যে, তার গায়ে তার তীর লেগে আছে (তখন সে কী করবে?) নবী সাল্লাল্লাহু আলাইহি ওয়াসাল্লাম বললেনঃ ইচ্ছা করলে সে খেতে পারে। [১৭৫] (আধুনিক প্রকাশনী- ৫০৭৯, ইসলামিক ফাউন্ডেশন)

English

And it has also been narrated by `Adi bin Hatim that he asked the Prophet (ﷺ) "If a hunter throws an arrow at the game and after tracing it for two or three days he finds it dead but still bearing his arrow, (can he eat of it)?" The Prophet (ﷺ) replied, "He can eat if he wishes

Indonesian

Russian

И также было передано от Ади ибн Хатима, что он спросил Пророка ﷺ: «Если (охотник) поразит дичь стрелой и, выследив её в течение двух или трёх дней, найдёт её мертвой, но всё ещё несущей его стрелу, (может ли он съесть её)?» Пророк ﷺ ответил: «Он может есть, если пожелает»

Tamil

அதீ பின் ஹாத்திம் (ரலி) அவர்கள் கூறியதாவது: நான், ‘‘ஒருவர் ஒரு வேட்டைப் பிராணியின் மீது அம்பெய்து, (அது தலைமறை வாகிவிட) இரண்டு அல்லது மூன்று நாட்கள் அவர் அதன் கால்சுவட்டைத் தொடர்ந்து சென்று தமது அம்பு அதன் உடல் இருக்க, அது இறந்திருக்கக் கண்டால் (அவர் அதை உண்ணலாமா?)” என்று நபி (ஸல்) அவர்களிடம் கேட்டேன். அதற்கு நபி (ஸல்) அவர்கள், ‘‘(கெட்டுப்போகாமல் இருக்கையில்) அவர் விரும்பினால் உண்ணலாம்” என்று பதிலளித்தார்கள். அத்தியாயம் :

Turkish

Adiy'den rivayete göre "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e: Av'a ateş edip, iki üç gün onun izinin peşine düşer, sonra avda oku da bulunduğu halde ölmüş olarak onu bulursa durum ne olur, diye sormuş, Allah Rasulü de: Dilerse yiyebilir, diye cevap vermiştir." Fethu'l-Bari Açıklaması: "Avladığı hayvan iki ya da üç gün kaybolursa", yani avcı onu bulamazsa ... Bu hadiste Said b. Cubeyr'in, Adiy b. Hatim'den diye naklettiği Tirmizi, Nesai ve Tahavı'deki lafzında şu fazlalık da zikredilmiştir: "Okunu o avda bulup da o avda bir başka yırtıcı hayvanın bir izini görmez ve senin okunun onu öldürdüğünü bilirsen ondan ye." er-Ram dedi ki: Bundan anlaşıldığına göre oku av hayvanını yaraladıktan sonra hayvan kaybolur, sonra gelip onu ölmüş olarak bulursa o av'ı yemek helal olmaz. Şafii'nin el-Muhtasar'da zikredilen ifadesinin zahirinden de anlaşılan budur. Nevevı, helal olacağına dair delil daha sahihtir, demiştir. el-Beyhakl ise elMarife adlı eserinde Şafii'den İbn Abbas'ın: "Gördüğünü ye, görmediğini terk et" sözünün anlamını şu şekilde açıkladığını nakletmektedir: "Gördüğünü" ile kasıt, köpeğin gözünün önünde öldürdüğünü gördüğün av hayvanı demektir. "Görmediğin" ise öldürüldüğüne senin şahit olamadığın demektir. Bana göre böylesi hakkında başka türlüsü caiz olamaz. Ancak bu hususta Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellemiden bir rivayet gelmiş ise o takdirde Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in emrine muhalif olan her şeyortadan yok olur gider, ona karşı ne bir görüş, ne de bir kıyas mukavemet edebilir. Beyhaki dedi ki: Haber ise yani bu başlıktaki hadisin hükmü ise sabittir. O halde Şafil'nin kabul ettiği görüşün de bu olması gerekir. "İki yahut üç gün" Müslim'de: "Okunu attıktan sonra av hayvanı senin gözünden kaybolup da ona sonradan yetişecek olursan kokuşmadığı sürece ye" şeklindedir. Üç gün sonra ava yetişen kimse hakkındaki lafızda: "Kokuşmadıkça onu ye" denilmektedir. Böylelikle nihai süreyi av hayvanının kokuşması olarak tespit etmiştir. Mesela, üç gün sonra avı bulup da eğer kokuşmamışsa helaldir. Şayet üç günden önce ama kokuşmuş halde bulursa helal değildir. Hadisin zahiri bunu gerektirmektedir. Nevevl de kokmuşsa yenilmesinin yasaklanmasının tenzihi olduğunu söyleyerek buna cevap vermiştir. Buna delilolarak' da şunu göstermiştir: Atıcı (avcı) atıştan sonra av hayvanını yakalamayı buluncaya kadar erteleyecek olursa, az önce belirtilen şartlar çerçevesinde helal olur. Av hayvanının onu aramakla birlikte mi bulunmadığı yoksa aramadığı için mi bulunmadığı gibi bulamayışın sebebi hakkında tafsilata ihtiyaç bulunmamaktadır. Fakat son rivayetteki ibareler arama lehine delil gösterilebilir. Çünkü orada: "İzini takip edip, arkasına düşerse" denilmektedir. Kaybolan avın ne şekilde aranacağı hususunda da görüş ayrılığı vardır. Ebu Hanife'den gelen rivayete göre eğer bir saat (kısa bir süre) aramayı geciktirip, aramayacak olursa helal olmaz. Şayet atışın akabinde arkasından gider ve onu ölü olarak bulursa helaldir. Şafillerden nakledildiğine göre .ise avı takip etmesi kaçınılmaz bir şeydir. Koşmanın şart olup olmadığı hususunda da iki görüş vardır. Bunların kuvvetli olanına göre hızlıca koşması halinde onu canlı olarak bulacak olsa dahi adeti üzere yürümesi yeterlidir ve bu takdirde helaldir. İmamu'I-Harameyn ise: Arama şeklinin tahakkuk etmesi için az da olsa hızlıca hareket etmesi kaçınılmazdır, demiştir

Urdu

اور عبدالاعلیٰ نے بیان کیا، ان سے داؤد بن ابی یاسر نے، ان سے عامر شعبی نے اور ان سے عدی بن حاتم رضی اللہ عنہ نے کہ انہوں نے نبی کریم صلی اللہ علیہ وسلم سے عرض کی کہ وہ شکار تیر سے مارتے ہیں پھر دو یا تین دن پر اسے تلاش کرتے ہیں، تب وہ مردہ حالت میں ملتا ہے اور اس کے اندر ان کا تیر گھسا ہوا ہوتا ہے۔ نبی کریم صلی اللہ علیہ وسلم نے فرمایا کہ اگر تو چاہے تو کھا سکتا ہے۔