Arabic
حَدَّثَنَا آدَمُ، حَدَّثَنَا شُعْبَةُ، عَنْ سُلَيْمَانَ التَّيْمِيِّ، قَالَ سَمِعْتُ أَبَا عُثْمَانَ النَّهْدِيَّ، عَنْ أُسَامَةَ بْنِ زَيْدٍ ـ رضى الله عنهما ـ عَنِ النَّبِيِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ " مَا تَرَكْتُ بَعْدِي فِتْنَةً أَضَرَّ عَلَى الرِّجَالِ مِنَ النِّسَاءِ ".
حدثنا ادم، حدثنا شعبة، عن سليمان التيمي، قال سمعت ابا عثمان النهدي، عن اسامة بن زيد رضى الله عنهما عن النبي صلى الله عليه وسلم قال " ما تركت بعدي فتنة اضر على الرجال من النساء
Bengali
উসামাহ ইবনু যায়দ (রাঃ) হতে বর্ণিত। নবী সাল্লাল্লাহু আলাইহি ওয়াসাল্লাম বলেন, পুরুষের জন্য স্ত্রীজাতি অপেক্ষা অধিক ক্ষতিকর কোন ফিতনা আমি রেখে গেলাম না। [মুসলিম ২৬/হাঃ ২৭৪০, আহমাদ ২১৮০৫] (আধুনিক প্রকাশনী- ৪৭২৩, ইসলামিক ফাউন্ডেশন)
English
Narrated Usama bin Zaid:The Prophet (ﷺ) said, "After me I have not left any trial more severe to men than women
Indonesian
Telah menceritakan kepada kami [Adam] Telah menceritakan kepada kami [Syu'bah] dari [Sualaiman At Taimi] ia berkata; Aku mendengar [Abu Utsman An Nahdi] dari [Usamah bin Zaid] radliallahu 'anhuma berkata; dari Nabi shallallahu 'alaihi wasallam, beliau bersabda: "Tidaklah aku meninggalkan suatu fitnah setelahku yang lebih dahsyat bagi kaum laki-laki melebihi fitnah wanita
Russian
Передают со слов Усамы бин Зейда, да будет доволен Аллах ими обоими, что Пророк ﷺ сказал: «Не оставлю я после себя искушения, более вредоносного для мужчин, чем женщины»
Tamil
நபி (ஸல்) அவர்கள் கூறினார்கள்: (பெண்களைத் திருப்திப்படுத்துவ தற்காக எதையும் செய்யத் துணிகின்ற) ஆண்களுக்கு (அந்த)ப் பெண்களைவிட அதிகமாக இடரளிக்கும் (வேறு) எந்தச் சோதனையையும் என(து வாழ்நாளு)க்குப் பிறகு நான் விட்டுச்செல்லவில்லை. இதை உசாமா பின் ஸைத் (ரலி) அவர்கள் அறிவிக்கிறார்கள். அத்தியாயம் :
Turkish
Usame İbn Zeyd r.a.'dan rivayete göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "Ben, benden sonra erkekler için kadınlardan daha zararlı bir fitne bırakmış değilim." Diğer tahric eden Tirmizi edeb Fethu'l-Bari Açıklaması: "Kadının uğursuzluğundan sakınılması." Burada (uğursuzluk anlamı verilen): "eş-Şu'm" uğur anlamına gelen "el-yumn"un zıttıdır. "Ve yüce Allah'ın: "Muhakkak ki eşleriniz ve evlatlarınızdan size düşman olanlar vardır."(Teğabun, 14) buyruğu." Bununla (Buhari) uğursuzluğun yalnızca bazı kadınlar hakkında sözkonusu olduğunu, diğer bazıları hakkında da sözkonusu olmadığını işaret etmek istemiş gibidir. Buna da ayet-i kerime'deki kısmllik bildiren ( ... dan anlamındaki) "min"in delaletinden hareket ederek işarette bulunmaktadır. Bir hadiste anlatılanlar buna açıklama getirebilir mahiyette olabilir. Sözkonusu bu hadisi Ahmed rivayet ettiği gibi İbn Hibban ve Hakim de sahih olduğunu belirtmişlerdir. Hadisi Said merfu olarak rivayet etmiş bulunmaktadır: "Şu üç husus Ademoğlu'nun mutluluğundandır: Saliha bir kadın, uygun bir mesken ve uygun bir binek. Şu üç husus da Ademoğlu'nun bedbahtlığındandır: Kötü kadın, kötü mesken ve kötü binek." "Benden sonra erkekler için kadınlardan daha zararlı bir fitne bırakmış değilim." Şeyh Takıyyuddin es-Sübki der ki: Buhari'nin bu hadisi, ayet-i kerimeyi bab başlığında zikrettikten sonra İbn Ömer ve Sehl yolu ile gelen iki hadisin akabinde zikretmesi, uğursuzluğun, kendisinden düşmanlık ve fitne görülen kadınlara tahsis edildiğine bir işarettir. Bazı kimselerin anladığı gibi, kadının topuğundan bile uğursuzluğun sözkonusu olduğu yahut kadının bunda bir etkisinin olduğu şeklindeki anlam doğru değildir. Zaten bu, ilim adamlarından hiçbir kimsenin belirtmediği bir görüştür. Kadının bunda bir sebep olduğunu söyleyen kimse de cahildir. Çünkü şeriat koyucu, yağmuru yıldızların doğuşlarına bağlayan kimse hakkında mutlak olarak kafir ifadesini kullanmıştır. O halde kadının herhangi bir dahlinin bulunmadığı bir husus dolayısı ile şerri kadına nispet eden kimsenin durumu ne olabilir? Olsa olsa görülen bir kaza ve kadere uygun bir halin ortaya çıkmasından ibarettir. Bunun sonucunda da nefis bundan nefret eder. Böyle bir hal ile karşı karşıya kalan kimsenin böyle bir kadını terk etmesinin kendisine bir zararı olmaz. Ancak o fiili o kadına nispet etmek gibi bir kanaat taşımaması şarttır. Hadisten Çıkartılan Sonuçlar 1- Kadınlar dolayısıyla fitneye maruz kalmak, başkaları dolayısıyla fitneye maruz kalmaktan daha ağırdır. Buna yüce Allah'ın: "Kadınlar ... gibi arzulanan şeylere sevgi, insanlara süslü gösterildL" (Ali İmran, 3/14) buyruğu da buna tanıklık etmektedir. Yüce Allah onları arzulanıp, sevilen şeyler arasında saymış ve diğer türler arasında önce onları zikrederek başlamıştır. Bu da onların bu hususta asılolduklarına bir işarettir. Yine müşahede ile görülen şu ki: Erkeğin, yanında bulunan hanımından olma çocuğuna karşı olan sevgisi, bu durumda olmayan başka bir kadından doğma çocuğuna olan sevgisinden daha fazladır. 2- Hukemadan birisi şöyle demiştir: Kadınlar tamamıyla bir şerdir. Onlardaki en şer olan husus ise onlardan müstağni kalamayıştır. Kadınlar "akll ve dinı bakımdan eksiklik" ile nitelendirilmiş olmakla birlikte erkeği aklı ve dinı bakımdan eksiklik gerektiren hususları işlemeye de iterler. Erkeğin dinı hususlar ile uğraşmaktan uzaklaşarak dünyaya talipolmak üzere hırs göstermesi gibi... Bu ise fesadın en ağır halidir. Müslim, Ebu Said yoluyla gelen "ve kadınlardan sakınınız" diye bilinen hadisin bir kısmında şunları da zikretmiş bulunmaktadır: "Çünkü İsrailoğullarının fitneye ilk maruzkalması, kadınlar hususunda olmuştu
Urdu
ہم سے آدم نے بیان کیا، کہا ہم سے شعبہ نے بیان کیا، ان سے سلیمان تیمی نے بیان کیا، انہوں نے ابوعثمان نہدی سے سنا اور انہوں نے اسامہ بن زید رضی اللہ عنہما سے روایت کیا کہ رسول اللہ صلی اللہ علیہ وسلم نے فرمایا کہ میں نے اپنے بعد مردوں کے لیے عورتوں کے فتنہ سے بڑھ کر نقصان دینے والا اور کوئی فتنہ نہیں چھوڑا ہے۔